Ve ben yüzümü dönünce aynaya, görüyorum yine çirkin bir surat...
Kelimeler dökülüyor gözyaşı misali kalemimden Sanki kırmak istiyorum
Ab-ı hayat yudumlamış oldum mu sorsam kendime cevap bulamam,
Ve sen olmayınca geceler anlamsız, asıktır yüzüm hep sana
Siyah zülfün değmesin göğsüne, düşmesin küpelerin
Kırılır bir çocuğun oyuncağı gibi ağlarsın ya,
Kapkaranlık odalarda ismimi haykırırsın ama yine de duymam
Yürüyorum yine soluksuz biçimde, zaten biçimimi kaybetmiştim,
Son nefesim gibi tutsam seni içimde, bırakmayacağım romanlarda yazan aşklar da böyle değil mi?
Pir eşiğine varmak bir rüyadır sanki, hazretlerini görmek çok uzak mı geldi sana?
Dinlesene yüreğinin o anlamsız sesini, anlayacağın virgüller vardır belki noktalarında
Parantez açtığın hayatlar olsun üç noktalar gibi feryatlarını sonuçsuz bırakma,
Sihirbaz mıyım testereyle o kadını öldürmeden ikiye böleyim_
Zaten bölünmüştür kalbi, hep aklında ben varım, vardım Var olacak mıyım?
Yöneticiler yetiştirmişsin ellerinin üzerinde, hareketini sağlıyor parmaklarının,
Ya o dergahtaki efendiye ne diyeceksin? Yüzünü koymuştu yine secdeye,
Allah diye haykırıyordu bir bilinmezi vardı zannederim
Ya da ben mi bilinmezim bilmiyorum ki
Enlem ve parelellerime böldüğün vücudumun koordinatlarını çıkartma,
Ekvator'u zaten ben sunacağım bir altın tepside Yürüyelim seninle tozlu yollarda,
Yaşamın anlamını anlarız belki
Güçlü müyüz bilmiyorum ama güç bizden uzak değil,
Bir bülbül sesi mi geliyor? Yoksa bu bir gül mü?
Aşkı için yapraklarını kanatmışta kıpkırmızıya boyamış,
Dikenler oluşturmuş vücudunda, bırak benim dikenlerimi batmasın yüreğine
Ne çok yürek dedim, keşke bir kez beyin deseydim
Üşüştükçe başıma sorunların yıpratıyorsun sinirlerimi, var mı ilacı madem dertsin dermanım da ol
Saklanma çık ortaya, dimdik dur kaşımda, kaçma sakın
Hani bir şarkı söylerdik beraber ama bitti şarkımız artık
Sözlerini silmişim bestesinden, tek gitarı çalıyor
OfffYine içtim seni tüttürdüm, ciğerlerime kadar çektim
Son dumanım olsan ne farkeder ilk dumanım olmadıktan sonra
Aşk ile bırakacak mısın bana azcık müsade et
Estağfurullah demeden pirin peşinden gidemezsin, yüz süremezsin,
Himmet alamazsın Sen Yunus musun himmet peşinde koşarsın?
Aldığın ne buğdaydır ne de bir timin arpa
Timin nedir diye sorma Koca koca destanlar duruyor önünde, içlerinde saklıdır
Hani bir gemide delik vardı örtmek istedin bir çulla gemiyi,
Ahmak adam! Ya ordan istifade eden böceği nereye atacaksın?
Hani demir güllelerle delmiştik şehrin surlarını, emir vermiştin de,
O masum güzelliğe dokunmamıştık, sen hünkar olsan ben de vezirin,
Kararnameler çıkartsak şu hayatta
İdam fermanlarını imzalayalım mı böceklerin? Salak
Canı veren alır ancak Sen gemiyi sürmeye devam et,
Yol al ufka doğru, bir göz odada parşömenlere yazılmış bir şeyler mi gördün
Belki bir krokidir, yüreğimin adresini tarif eder
Sancılı günlerim vardı, hurma ağacı dibinde Meryem olamaz hiçbir kadın
Ya zindanlarda ömrü çürüyen Yusuf olmak kolay mıdır?
Sen benim Leylam ol ben senin Mecnunum olayım diyenleri çok gördük,
Ama onlar kendilerini görmezlerdi
Onlar işitmezlerdiOnlar bilmezlerdi
Ya sen bilir misin bir şeyleri
Ya ben yazar mıyım bu dizeleri
Ya kalem yazmıştır ya kelam yazmışımdır,
Ya satır olmuşumdur ya sütun,
Ya da sarmaşık olmuşumdur en gizemli bahçeye
Asma da olabilirim
Yalnızca Babil'e
Piramidim olur musun çöllerde ne için yapıldığını bilmeden,
Bakarsın İskenderiye Feneri'nden uçsuz bucaksız Akdeniz'e
Özlüyorum o lokomotifin sesini, bir makinist gelecek
Elbet durduracak bu yaşamı,bu satırları
Sen yaşamını durdurma sakın
Bekle ben geliyorum Yürüyor ayaklarım sana doğru
Sen ilim misin irfan mısın? Ya kara kaşlı bir derya mısın?
Fethedilmemiş kale misin, fethetmeye geliyorum
Susmak bazen en iyi sözdür biliyoruz ama susamıyoruz,
Bir yılan gibi sokuluyorum gözlerinin içine
Gece karanlık oluyor biliyorsun, yazmak denilmez mısralarıma,
Sen benim Şirin'im olsan bile ben Ferhat olmam dağları delmek masal sanki
Kaf Dağında değilsin ya hangi başların kesildiği çöldesin,
Sakın binlerce masumun öldürüldüğü Fırat'ta mısın?
Yoksa Sarıkamış'ta o binlerce askerin donarak öldüğü yerde misin?
Bir dağ vardır orada, adı Allahuekber dağları Ezan sesi duyuldukça,
her canlı kendi lisanında söylüyor tevhiti
Ya sen ne zaman diyeceksin esmaül hüsnadan bir Allah ismini?
Konuşmayı bilmezsen sus,dudakların zaten zikreder en yüce varlığı,
Başlangıçta söz vardı ve kalem sözü yazıverdi
Ben seni yazamadım, sen kalemimde uç ol, kırılırsam at çöpe
Ya ben anahtarın olsam kapın için lüzum gerekir bana,
Giremezsen eğer yuvana, bak orada kuşlar duruyor
Haydi...
Haydi git onlara...
Buğday tanesi çıkar çuvalından dervişin,
Ya sende bin taneli nar varsa ne yapacaksın?
07.03.2010
Ali Emrah ŞahinKayıt Tarihi : 7.3.2010 01:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!