Ve bütün ihtişamıyla geliyor geçmişine yandığım bayram! Her şey yeterince kötü bozuk ve olmasını istemediğimiz gibiyken birden bayram diye yüzler gülecek! Bir namaz kılacağız bütün zor yaşayanları düşünerek ve daha sonra evlerimize gidip sanki yarım saat önce onları düşünen biz değilmişiz gibi de o ev senin bu ev benim gezmeye başlayacağız.
Ve bayram geliyor; sokakta paltosuz gezen yaşlı teyzemin üşüyen sırtında, ayakkabısız gezen arkadaşımın soğuk ayaklarında kıpkırmızı olmuş ellerinde!
Ve bayram geliyor; bir atkıyla bile saramadığı yüzünü korumak için sakal bırakmış amcamın yüzündeki derin mutsuzlukta, gözlerini içi hep gülen ama hiç ısınmayan yanaklarında küçük kızın!
Ve bayram geliyor; defalarca üzülüp bir o kadar yalnız bıraktığımız bayramsızların her şeye rağmen yürüdüğü sokaklarda, ısıtmayan kazağın soğumayan sigaranın külünde bayram geliyor!
Ve bayram geliyor; oruçlu ağızlardan çıkan kafiyeli iftar laflarının ardından o laflardaki açlıkla terbiye edilen küçük çocukların büyük ana-babaların evlerinde uzun zaman önce yakmaktan vazgeçtikleri ocaklarının sıcaklığında!
Ve bayram geliyor; oruçlu ağzıyla küfretmeyi reddeden ama küfretmiş kadar kalp kıran sevgili dostların sinirli davranışlarında!
Ve bayram geliyor; neşeli bayram ziyaretlerinin tam ortasında kapıyı harçlık için çalan küçük çocukların heyecanlı nefeslerinde!
Ve bayram geliyor; güzelliklerini henüz güzelliklerini paylaşmayı başaramadığımız hayatımızın savaş sahneleriyle, çalışırken değil savaşırken öldüğü için ağlayan binlerce insanın yeter çığlıklarında!
Ve bayram geliyor; testimiz kadar su alabilecekken bu hayattan ceplerimize su doldurma telaşımızda!
Ve bayram geliyor; nasılını hiç sormadığımız hayatımıza “bir taze nefes katar mı? ” sorusuyla!
Ve bayram geliyor; çalışmadan beklediğimiz, çalışarak kaybettiğimiz, çalışıp da kaybettiğimiz değerleri ararken!
Ve bayram geliyor; önemli toplantıların önemli yerlerinde ilginç bir melodiyle çalan bir cep telefonun kulislerde yapılan tartışmasıyla!
Ve bayram geliyor; bir diğeri ile arasında evlenilmesi konusunda hala sürüncemeler yaşanan!
Ve bayram geliyor; hafta içinden hafta sonuna yapılacak köprünün sıcak haberini bekleyen kulaklarla, öğrencilerin tatil umutlarıyla!
Ve bayram geliyor; buruk ama neşeli, mutsuz ama umutlu, acılı ama sakin, kayıplı ama beklentili bu ülkenin güzel insanlarına; bu ülkenin güzel insanlarıyla!
Ve bayram geliyor; dün çok uzak görünen bu gün başımıza gelenlerle, yarını hâlâ uzak gören gözlerle!
Ve bayram geliyor; sonsuz beklentileriyle insanlarımın, haklı beklentileriyle insanlarımın!
Ve bayram geliyor; olabilirse hayrıyla, yeterince umuduyla, yaşanabildiğince kutluluğuyla!
Ve bayram geliyor; bir daha böyle bir “Ve” demek istemeyen bir kalemin yorulmayacak parmaklarından yuvarlanan “İYİ BAYRAMLAR TÜRKİYEM! ” haykırışıyla! Bir çok kabul edilebilir “İYİ BAYRAMLAR” mesajlarıyla Türkiye’min!
04.12.2001 22:13:40
Cem UçarKayıt Tarihi : 12.6.2003 19:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!