en kuytu köşeme dedi ki...
kalp kefil olsa da, ziyade olsun sana! ...
Ey aşk bana geldin,
Söylesene, hep misin sen, yoksa hiç misin?
yâre uğramadın mı?
Ateş ve su’ da,
Bir Öykü Benimkisi...
aşk ve ölüm gibi yaşamdan ölüme
Şair konuşuyor: Sükûnet-i Aşk’a..
Vesselam..
Sır gibi masal gibi...
Bu hayal bitmez tükenmez...
Şimdiler de suskun yüreğim,
Bir asr-ı saadet var beklediğim! ..
bir dua içine hapsettiklerim için..
Ateş kendini yakar mı? ” deme,
hep bir bahanemiz vardı.
Yanıyorum
Nar Zeytin ve İncire Gazel
Ben yalnızlığı ne sanmıştım bu keresinde?
Toprak ve ateş’e gazel mi?
Kim bilir kimin söylediği şarkıydı
Ateş, küle sözünü sönerek tutarken.
Seni içiyordum çay diye,
Gün geldi içimde biriken ağuyla
Uzak ülkeler çekmeli senide dedi meczup,
Tanımadığın insanlar
gecelere tuttuğu ışıktaki mumun ateşine inat.
Bir kimseyi sevmenin ne demek olduğunu biliyor musunuz?
ama üzülme yine seninleyim,
Ama var işte.
İçli bir çığlıkla..
Her bazenin bir zamanı vardır..
sen benim içimdesin,
İster ki Âşk olsun.
size bağımlılık duymasam
Kim üzebilir seni senden başka?
Kaderdir yazılan, çizilen...
gene de sevebilir misiniz?
Güvenim Kaybedilir
ve ne yaparsak yapalım ancak acı verirler.
Ama Ben Hep Kazanırım...
Suskunluğumuz haykırışımız olsun…
Kalbimi ısıttı acıyı kovdu
Her şeyim var zeytin çiçeğinde
Ama engel olamaz işte hiçbir şey
bütünüyle gölgede kalsın
Özlem dolu bir bünyeden hoşçakal…
o aşkı hatırlamak içindir
Ben’den k/açan sırlar var...
Gittiğimin farkında olsaydı eğer yeterdi bana.
Ben katibül esrarım, Aşkın gül bahçelerinde
eğer beni duyabilseydin;
Uzakları yakın,
Üstelik yalnızsam bir de
olmazları olur eden
bir efsun aşk sunardım sana
Beklemiyordum özlenmeyi.
insan bazen affedilmeyi çok istiyor
Sen’liğime…
o yüzden eninde sonunda öğrenirler kendilerine sarılmayı garip çobanın harfleri
ve dumanlı dağlar geçerdi.
Yarım Kalan Şarkılar gibi
ve ben vazgeçip her şeyden
Hayatın İki Ucundan Tutarız Aynı Lades Gibi!
yalnızlık bende bensizlikti oysa;
Niye sarılalım ki!
Çünkü herkes Gider!
ya da bende birçok ben
bende bildiklerini:
Bu saatı ben durdurtmuştum,
her dakikayı paketliyor
ve Hesap Günü’ne gönderiyorum
karasız bir beyit oyalıyor şimdi beni.
arındığım su
Ve Aşk,
O da kim, ne diye sormayın artık
soyunduğum gece
sessiz bırak bir kenara ve git…
Sizin için.
Öğrendim ki;
içindeyse nice inkârlar.
Bir Aşk dilensem!
Dost sohbeti baldı mutluyum bugün
gene de boşluğu avuçlarsın hep; düşünü düş yapan boşluğu...
Aşk mı istiyorsun?
Sızlayan yerinden sevmeye başlamalı bir insanı.
Şeb-i Yelda’da Bu sözler birdenbire ortaya çıkar!
Kendini anlatacağını bilsem, Kurduğun tüm cümleleri dinlerdim...
İçime sığmıyor hüzünlerim;
Sen, en çok âşina bana!
Yaradan sana yar değil mi?
İç kanama gibi sessiz ve derinden....
Bana hayata dair bir cümle kur.
Sana geliyorum; düşe kalka.
Eyvallah sensizliğin senliliğine..
Susuyor dilim;
şeyin sebebi...
Aşk, bir Gül’ün adıydı…
Ve öğrendin sende sonunda
Sahibini Arayan Mektuplar gibi
ya da gün gelir ondan kaçılır.
Ben gibi susarak özlemeyi
Senin huzurunda sözlerim gözlerimden akıyor...
Adım duâ!
ve yalnız hiç değil mi?
Ama çekip çıkarmak lazım!
Özüm duâ!
Bu yüzden hatırlamaya çalışma.
Duâya sakla/n/dım; ben/i kimse bulamasın
İçimdeki fırtına ele geçirdi beni..
hep bir bahanemiz vardı.
Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum.
arınmakla mükellefsin!
Ama var işte.
Aklım Beni Terk Ederse işte hepsi bu kadar...
Ve şimdi
Yeniden dağılıveriyorum.
Ölüyorum yine..dirilmek için...
Çağır ey sevgili! ...
ancak aşk ile mümkündür.
demek en güzeli değil mi?
Kabul eyle beni.
İsimle Ateş Arasında aklın istilasına uğradım.
Ölmek neden çok acı verir bilir misin?
Şeytan Dertleşmeye Gelecek.
Eskiyen bir şey yok.
Söz bana değdi.
Göğün altındakiler arasında,
Sana tutunuyorum.
Bense şöyle diyorum
Kendimi önemli bilerek yürürüm
Hayat bir imtihandır,
Adına yoksulluk dediğimiz şey,
Kork ama umut et zor değil.
çığlığıydım içinde dilsiz bir şehzadenin
ki ben olmayanını görmedim
Beyaz daha ne kadar beyaz olabilirdi?
Beni anlamaya çalışmak cesareti gösterebilene…
Trajik olan Allahsızlığımız.
Şimdi ne yapacağım ben?
Bekledik düşümüzle koyun koyuna
Allahım, hayretimi arttır!
Bekle beni gelmeyeceğim! ..
iki yakasında da eksiğim aşk’ın
Yâr Deyip Susalım...
Aynalarda yüzüm hiç görünmez
Ne kötüdür insanın aklıyla yüreği arasında çaresiz kalması...
O kadar büyük ki yalnızlığım diyor suretler
Yaklaşma kaybolursun! ...
Kelimeleri yan yana getirememekten
Yalnızlık,
O Kapıdan Geçince Başlayacak..
ben burada en büyük çileyi doldurayım,
Şamar gibi insin hakikat suratına.
Kimsenin bulutlara bakmadığı bir şehirde
çocuk çocuk soluklanıyorum serinlikten
yalnızlığın mahsus olduğu varlığa
duyulan özlemdir...
şiirler söyledim belki duyarsın diye
gitmesem ölürdüm
Farkındayım olmayacağının... adımlarla yoluna devam eden bir insan gibi üzüntülüydüm
Önceden söyleyebilecek bir sözüm yok.
Belki, belki bir gün...
Geçmişte olduğun kişiyi bırak ve şu an da kimsen o ol.
Söylenmemiş Son söz için son kez;
Dedim ve sustum
Aşk her şeye değer
içeri girdiğimde
Ve Sen Kuş Olur Gidersin
Çek Kendini Aradan
Aldım oraya çıkardım seni Baki Kalsın YARATAN..!
Tanımadığım daha kaç kişi var içimde yaşayan?
Aşk dediğin bezm-i elest’ten beri beklemektir
Ey Sevgili!
Gün iyiden iyiye ışıdı artık şems’im beklemesin.
Korkma zor değil
Ha ölmüştür, ha gitmiştir;
b o m b o ş kaldı kalbim...
Kalan için...
Sana bir şiir armağan edeceğim..
Öyle ise: Merhaba!
ve sen onunla yaşayıp gidiyorsun.
Adına yoksulluk dediğimiz şey’de
âşık diyorlar adıma.
Yine de kabul et bu kırık nâmeyi.
Ve Aşk şikayetçi vesselam
en kuytu köşeme dedi ki...
Cesurca kızabilmek için...
Bir avuntusu, telâfisi tazmini de yok bu işin.
Sensiz Bu Sensizlikle...
imzası, Benim Ben,
Ben sevmedim onu,yıkandım sevgisiyle.
Hitabı Sen,olsun sen dedi
duyarsızlığıma rağmen, hissizdim.
A(ş/k aşk gibi değil…
Duyuyor musun,gitme diyor her biri kelimelerin..
Ve gitti Hakikati Arayan Garip Çoban……y.ed
Kayıt Tarihi : 28.8.2011 23:15:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şems-i Mevlana Divan-ı Ansızın, Şemseddin ona Mevlâna Hz'lerine erişti. Karanlıklar onun nurundaki kudretten yok oldu... Eflâki
![Engin Demirci](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/08/28/ve-ask-sikayetci-vira-bismillah-hakikati-arayan-garip-coban-engin-demirci.jpg)
hep bir bahanemiz vardı.
Yanıyorum
Nar Zeytin ve İncire Gazel
Ben yalnızlığı ne sanmıştım bu keresinde?
Toprak ve ateş’e gazel mi?
Kim bilir kimin söylediği şarkıydı
Ateş, küle sözünü sönerek tutarken.
Seni içiyordum çay diye,
Gün geldi içimde biriken ağuyla
Uzak ülkeler çekmeli senide dedi meczup,
Tanımadığın insanlar
gecelere tuttuğu ışıktaki mumun ateşine inat.
..
kutlarım sayın DEMİRCİ
TÜM YORUMLAR (1)