geçmişimi, ey okur, sana vasiyet ediyorum
beni bir gökyüzü gibi yaz, özgürdü ve bazen bulanık
öfkesi yıldırımlara denk, ağlaması ummanlara bedel
O duyguları harekete geçiren sıcak bir yaz gününde
safir gökyüzü, kuşların uçuşuna yasaklanan
ve size çizdiğim derin ve kristal berraklılığını
beni güneş diye yaz, içi içine sığmaz hep patlardı
ve sürekli aydınlıktı
ama bencil, ışıldamazdı asla en karanlık gecelerde
uykulu tepelerin ardından
ücretsiz olarak vahşete parlayan ateşti, yakardı
dokunduğu kalbi eritmekten zevk almasını iyi bilirdi
gökyüzünde gizlenirdi kimsenin göremeyeceği şekilde
ayaklarından asılarak uyuyan ve görmeyen bir yarasa
beni orman diye yazma, yalnızdı de, tek başına
dünyaya karşıydı, aldırmazdı hiç çocuk yaşına,
karşıydı derken militan havası verme sakın ona
ağlayan caddelerde kimsesizdi de yalnızca
ilgilenmezdi onla bunla, tepkilere tepkiliydi
sesini kimseye duyurmadan ve buna ihtiyaç duymadan
kimsenin sevmediğini yaz, kalbinin eridiğini
onu korumak için buzla kapladığını, dondurduğunu
gözlerinin hiç yaşarmadığını, özlemlerden uzak
vuslatların manasızlaştığı bakışlardı diyerek yaz
geçmişimi yaz ey okur, kimbilir belki birileri okur
Dilara GüneyKayıt Tarihi : 24.1.2011 12:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!