Gömdüğün hayallerin topraktan filizleniyor, çünkü sen onları unutamadın bir türlü ki ummadığın zamanlarda birden basıyorlar beynini, esir alıyorlar seni....
Sen kaybolmuşluğun kendisi misin? Kaybetmek mi istiyorsun kendini. Net misin? Çelişkilerle doludur her insan ama sende çelişkiler senden de öte, taşıyor-aşıyor seni....
Bir gece vakti uykunda eski günler sanki şimdi.... sen şimdide kaybolmuş bir ihanetçi gibisin... kahrolmuyorsun daha da garip bir şey...
Elinde bir kadeh, tek başına, vakit gecenin körü, uyku senden uzak. Sen değiştin, değişen sen değilsin, sen şimdi başkası. Başkası seni özlüyor. Başkası olmak, başkası da olamadınya, olsaydın bu çelişkileri de aşardın...
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman