Vazgeçtim
Uzun yıllar önce vazgeçtim hayal kurmaktan,
Sözüm ona, büyüyünce koca bir adam olmaktan.
Büyürken anladım bu dünyanın hızla kirlendiğini,
İnsanların insanlığını da dünya ile beraber mahvettiğini.
Kibrit kutusundan bozma küçük bir arabam vardı,
Bir de, iki de bir kafası yerinden çıkan tahtadan atım...
Saatlerce tek başına vakit geçirebiliyordum odada,
Kimseye nazlanacak, şımaracak vakit de yoktu aslında.
Şımaracak kimsen yoksa hayat seni koca bir adama çevirir.
Üstündeki o ağır yükler seni yavaş yavaş pişirir.
Dönüp bakarsın çarçabuk geçen o yıllarına,
‘’Değmelimiydi’’ dersin o fuzuli gözyaşlarına
Teknoloji çok ilerlememişti , çoğu şey de icat edilmemişti.
Son moda ve trendlerden haberi yoktu insanların.
Dünya toz pembe olmasa da bu günden daha iyiceydi,
Televizyon siyah beyaz olsa da, hayaller çok renkliydi..
Akıllısından tabletimiz ve telefonumuz olmadığından belki,
Bir şeyleri düşlemek için bol bol vaktimiz olurdu.
Koşturup dururken mahalle aralarında toz toprak içinde,
Susadığımızda kapısını çalacak bolca kapımız olurdu.
Sık sık elektrik kesilir, mum ışığında bir odaya doluşurduk.
Saatlerce gelmesin ister, geldiğine de üzülürdük .
Bakkal da veresiyemiz, annemiz yokken bize göz kulak olan komşumuz,
Ve komşudan tamamlanan bir eksiğimiz mutlaka olurdu.
Okulda beslenme çantamızda ekmeğe sürülen reçeldi azığımız…
Okul dönüşünde elimizde tutan, eve bırakan komşu teyze de yoldaşımız.
Akşam ezanına kadar tehlikesizce oyun oynadığımız mahallemiz vardı,
Dertlerin de mutlulukların da paylaşıldı o güzelim yıllardı.
Şimdi adı sadece dillerde kalan değerler henüz yitirilmemişti,
Hala utançtan kızaran yüzler ,merhamet ile süzülen gözyaşları vardı.
Hastası varsa bir hanenin, hastaneye götüren arabası olan komşusuydu.
Cenaze varsa mahallende, ne düğün ne eğlence o hafta yoktu.
Bayramlar bayram gibiydi mesela o zamanlarda.
Yalandan da olsa güler yüzler dolanırdı sokaklarda.
Yırtık ayakkabısını yamayıp oğluna ayakkabı alan babalar ,
Evladı ile ilgilenmeyi, nefsine üstün tutan anneler vardı.
Sanki büyümüş gibi ,kardeşine analık yapmaya çalışan ablalar,
İlk tecrübelerimizde yolumuza tecrübe saçan abi bize yardı…
İşte öyle garip mi garip,ama güzel mi güzel yıllardı..
Dedim ya dostlar;
Uzun yıllar önce vazgeçtim hayal kurmaktan,
Sözüm ona, büyüyünce koca bir adam olmaktan.
Büyürken anladım bu dünyanın hızla kirlendiğini,
İnsanların insanlığını da dünya ile beraber mahvettiğini.
Kayıt Tarihi : 20.7.2019 14:28:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İbrahim Soydan Erden](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/07/20/vazgectim-308.jpg)
Şiiriniz çok sade bir o kadar saf ve değerli !
Yüreğiniz incinmesin saygı değer Can Hocam!
Dua eder dua bekleriz
Almanya'dan selâmlar
TÜM YORUMLAR (1)