…………………/ Tek başınayım, önümde uzanan yol ve deli deli esen rüzgâr
İsimsiz, kimliksiz ve amaçsız bir güne daha uzanıyor saatler. Başıboş, serseri bir ruh dolaşıyor çakıl taşlarında yüreğin, yılların şekillendirdiği, değişik renk ve şekillerde çakıl taşları…
İnsan hayatında öyle anlar vardır ki dolar taşarsın bahar ırmakları gibi önüne katıp gidersin ne varsa, coşarsın, artarsın. Hiçbir şey yoksa senden başka işte o zaman ruhun göçer yeni yollara.
Kendi sesin çarpıp döner sana kıyıdan. Bir umut ışığı ya da aldanışın tokadıdır ileride yanıp sönen deniz feneri. Her şeye rağmen o ışığa kavuşmayı hayal edersin. Ulaşmak için kollarını her uzatışında kolların yine kendini sarar umutsuzca.
- Neden beni anlamıyorsun, beni duymuyor, bildiğinden dönmüyorsun?
- Ne buldun yine?
- Bunun önemi yok hala anlamıyorsun. Senin davranışların önemli olan baktığım yönde sen varsın.
- Ben seni bekliyorum gerisi boş işler
- Oysa zahiri görüntülerden gerçeğe uzanan senin yeniden oluşan suretin, bunu bir anlayabilsen.
Mutlu olmayı farklı algılamaya başlarsın, büyük hedeflerin yoktur artık minimal duygular bile yeter sana. Dönüp arkana baktığında gölgen bile terk etmiş olabilir seni. Sadece yol ve sen varsındır. Bir cebinde yasakların, bir cebinde çakıl taşların… Üşüyen ellerini ısıtamazsın, her cebine sokuşunda canın yanar.
- Bugün bizim için ne yaptın?
- Bugüne kadar bizim için sen ne yaptın?
- İstediklerimi yaptın mı?
- Soruma cevap vermedin
- Sen gel de konuşuruz
- Kapatmam gerekiyor kapı çalıyor
………
- Benim güzel kızım gelmiş, neler yaptınız bakalım okulda. Senin için en sevdiğin pastayı yaptım. Haydi, banyo yap, seninle biraz deniz kenarına gidelim. Ama önce sımsıkı sarılalım birbirimize. Annen seni her şeyden çok seviyor bunu hiç unutma.
Yol uzar gider önünde, gözlerin dolu doludur ve doyasıya ağlamak bile zordur artık. Olmak istediğin yerde olmadığını fark edersin, hangi yol ayrımında yanlış saptığını düşünürsün. Geriye dönüş yoktur bu yolda…
- Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun değil mi?
- Evet
- Ölümüne sevdiğimi
- Evet
- Peki, o zaman neden
- …
Geçmişin kapısını hep aralık gördükçe ve hayallerin denizinde bile olsa yürekte kalan ismin resmi ile karşılaşınca “ya sabır” diyerek cebinden çakıl taşlarını çıkarır yollarına döşemeye başlarsın. Çünkü hayat senindir, sadece senin. Artık kimse ağlatamayacaktır seni, kimse güvenini yıkamayacaktır ve kimse kanatamayacaktır. Acılarımdan da haz alırım avuntusuyla kimseye ait olmadığını, kalan yolu tek başına yürümen gerektiğini anlarsın…
yeni bir gün, yeni bir başlangıç
bedenimde topladım doğacak güneşi
aynaya baktım, aynı ben
değişen ne diye sordum
gözyaşlarımla yıkandım arındım
saçlarımı taradım yumuşak bir şarkıyla
sarı elbisemi giydim ayrılığın renginde
hüzünleri sarındım bedenime sımsıkı
doladım yalnızlığı yüreğime çepeçevre
kapıdan çıkarken bir kez daha baktım geriye
ben senden vazgeçtim ıssız bir gecede.
…………………/ Tek başınayım, önümde uzanan yol ve ılık ılık esen meltem
Rengin AlacaatlıKayıt Tarihi : 13.11.2007 11:00:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Rengin Alacaatlı](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/11/13/vazgectim-101.jpg)
..........kutlayarak......
SEVDAZAN
sağlık ve esenlikler dilerim saygılarımla
Bilmediğim bir yönünüzü öğrendim. Ne kadar güzel.
Akıcı, ve dolu dolu. Şiirsel mektup yazıyor musunuz? 10
Yol uzar gider önünde, gözlerin dolu doludur ve doyasıya ağlamak bile zordur artık. Olmak istediğin yerde olmadığını fark edersin, hangi yol ayrımında yanlış saptığını düşünürsün. Geriye dönüş yoktur bu yolda…
BUDUR.
MUTLU OLUN, MUTLU KALIN. BUGÜN, YARIN VE DAİMA.
SAYGILAR...
Âlimoğlu
TÜM YORUMLAR (19)