Benim bir derdim var, hey dostlar!
Kendi gibi, ismi güzelim var.
Adı Aysun o güzelin, ama ne çare,
Sunamam o güzele gökteki ayı,
Zira ne zaman görmek istesem, dokunmak istesem ona,
Hasan emmi hep kahvede.
Ya görürse beni diye korkarım,
Zira üç cümle lafı vardır hep,
Ne zaman görse beni dinlemek durumundayım:
“hey oğul ne edersin kızımla?
Onunla evlanmek arzunsa
Peygamber çiçeğini, bul getir bana.”
Bu uğurda dolaşırım alemi il il,
Ama ne çare, bulamadım bu çiçeği kimsede;
Hepsi dikenli idi, yani birer güldü.
Kaybedecek vaktim yoktu zira o güllere,
Katlanabileyim dikenlerine.
Tuna boyunu geçtim, üç kıtanın iki kez toprağını eşeledim,
Ama ne çare, bulamadım bu çiçeği hiçbir yerde.
Vazgeçmeyi bekledim, gelmedi,
O çiçeği arandım, kendini göstermedi.
Hasan emmi ise, beni kandırmış.
Çok iyi başlığa, aşkımı ellere satmış.
Aysunum da el vermedi bana,
Sunamadım diye ayı ona.
Ama güzel idi ay, onun ince kaşı gibi idi.
Parlaktı, tıpkı gülen cemali gibi.
Hep karanlığa erişirdi, onsuzluğa dayanamayan gözlerimin serabı gibi,
O çok güzeldi, gönlümün aradığı gibi...
:2000:
Erbil KutluKayıt Tarihi : 12.6.2005 15:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!