Gidişi bir beden diliyle meşru göstermek ihanetin başıdır.
Mücadele etmeden, sabır göstermeden terk etmek zalimliktir.
Kimsenin bir masumun canını yakmaya hakkı yoktur.
Gitmek, terk etmek yakışmaz; mücadeleyi bırakmak, hele de sevdiklerimizi küçük şeyler yüzünden geride bırakmak yakışmaz.
“Vazgeçince değil, sabredince adam olunur…”
Yol aldığımız, acılarımızı ve sevinçlerimizi paylaştığımız
insanları yarı yolda koymak yakışmaz.
Aman dikkat edelim, şeytan ve nefs ayrılık olsun ister, yıkım olsun ister, kalpler kırılsın ister, kaosla beslenir şeytan ve nefs.
Bunun da bilincinde olalım.
Eğer bunun bilincinde olursak, ayrılık olmaz,hüzün olmaz.
Olsa da hemen biter.
Kızgınlık ve dargınlıklarımızı uzun süreli yapmamalıyız.
Hemen yaptığımız kavga ve tartışmanın kaynağını düşünmeli, değip değmeyeceğine bir göz atmalıyız.
Göreceğiz ki hiç değmeyen, küçük şeyler yüzünden başlayan nefs ve şeytan oyunlarından başka bir şey değil tartışmalar.
“Sevda sabır ister, fedakârlık ister, bedel ödetir…
Bunlara katlanılırsa adı sevda olur, aşk olur…”
Birbirimize sevdiğimizi duyurmalı, muhabbet tazelemeliyiz.
Küçük bir zor görünce terk etmek değil, kalmak, mücadele etmek, sabretmek yakışır er kişiye…
Bu durum bir topluluğa girdiğimizde de öyledir.
Her yerde güzel şeylerin yanında kötü şeyler de olabilir canımızı sıkan, huzurumuzu kaçıran.
Fakat her koşulda gönlümüzü hoş tutmayı başarabilmeliyiz.
Hayat sanatı bunu gerektirir. Acı, tatlı, yaşam, ölüm aynı anda gerçekleşebiliyor bu hayatta.
“Mutluluk ve huzur bizim içimizde.
Onu açığa çıkarmalıyız…”
Ne istediğimizi ve gerçekte bize neyin faydalı olacağını iyi bilmeliyiz.
“Neyin peşinden koşacağını iyi düşün. Günlük şeyler
değil, ilmin peşinden koş.
Günlük şeyler dünyalık fayda verir.
İlmin peşinde koşarsan ahirette de faydasını görürsün…”
Daima ilmin peşinde ol.
Fakat faydasız ilimle ilgilenme.
Hem dünya hayatında, hem de ahiret hayatında sana fayda sağlayacak ilimleri öğren.
Asla bilmişlik taslama.
Unutma; ilimden önce edep gelir.
Edebi olmayan ilim sahibi pek makbul karşılanmaz.
Her alanda kontrollü ilerleme kaydetmeli insan.
Önce iyi bir manevi donanım edineceksin, sonra onları her alanda uygulama yoluna gideceksin.
Hayatın her alanında önce kendini, sonra aileni ve hatta bazı topluluklarda da İslam'ı temsil edeceksin, bunu unutma.
Kendini güzel sergile.
Her duygunun olumlu olarak hakkını ver, her mevzuda imzanı iyi at…
Bir meclisten kaçıp, başka bir meclis arayışına girme!
Gittiğin yerlerdeki insanlara huylarıyla muamele etme…
Kendi kişiliğini ve kaliteni değiştirme…
İnsanların dedikodusunu, gıybetini yapıp haklarında başka yerlerde konuşma!
Başka diyarlara, başka sohbet meclislerine gideceğim diyerek dostlarını terk etme.
Yoldaşlarını terk etme!
Bulunduğun yeri düzeltmek için çaba harca…
O şöyle, bu böyle diyerek başkalarını kötü anlatma.
Kendine, başka yerlere gitme bahaneleri üretme…
Sen, ancak kendinden kaçmış olursun…
Kendi nefsinden kaçmış olursun…
Çünkü onları sana söyleten, seni bu meclislerden uzaklaştırmayı amaçlayan nefsinin ta kendisidir…
Elbette seçici olacaksın.
Fakat önce kendini, nefsini düzelteceksin!
Kendini muayene edeceksin.
Kalbini düzelteceksin…
Sen aslında kendinden kaçmaktasın efendi!
Kendi huylarını düzeltmeden nereye gidersen git, seninle birlikte gelecekler…
“Yollar kötü; yollarda cezbedici çiçekler, kelebekler olmayabilir.
Çiçek olmaması, seni aldatıp sakın yolundan alıkoymasın.
Sen çiçek ol, senden sonra gelecek olanlara kılavuz ol,
peşinden gelecek olanlar aşklansın, şevklensin.”
“İyilerin prim yapmadığı bir dünyada yaşıyoruz…”
Doğru yol bulmak zor.
Tüm yollar kapalıysa, bozuksa yeni bir yol üret.
Rehber ol, ışık ol.
Kolayı seçme, zor olan daha çetin bir sınavdır, fakat daha hayırlıdır.
Emektar insanlar azaldı.
“Bize, yol hizmetkârları, fikir hizmetkârları lazım…”
Hem hiç kimsenin, gittiği meclislerde, onu güllerle karşılayan ve önüne kırmızı halı seren kişiler yoktur…
Ancak sen gül gibi gidersen her yer sana gül kokar…
Ne demişti Mevlâna:
“Eğer düşüncelerin gül gibiyse, sen gül bahçesisin.
Eğer dikenler gibiysen, sen diken bahçesisin…”
Allah’ın rızasını kazanmaksa gayen, güzel düşünüp, güzel yaşa…
Velhasıl, keşif senin gönlünde sevgili dostum!
Kayıt Tarihi : 19.5.2018 16:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
MAKAM-I AŞK KİTABINDAN...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!