Hangimiz usandık, hangimiz bıktık
Yıllırdır koşmaktan peşinden gönül
Fırat gibi yatağından çağlayıp aktık
Ulaşılmaz dağların başından gönül
Ömür bitti, lakin sen eskimedin
Sorana ben hala çok gencim dedin
Şeytandamı ölümsüzlük senedin
Kan damlar yazından, kışından gönül
Daima emir veren makamdın
Her sözüm her zaman tutulur sandın
Heyhat, kimine aldandın, kimine kandın
Gittin her güzelin peşinden gönül
Nefis dostun oldu, akıl düşmanın
Kaldı ayaklar altında şerefin şanın
Düşüpte peşine dağlar aşanın
Kime ne fayda gelmiş işinden gönül
Gülün güzelliğini düşürdün dile
Teveccüh ettin ayrık otuna bile
Verdin acımadan bülbüle çile
Ayırdın aşiyanından, eşinden gönül
gönül kime sorsam senden muzdarip
Seni rehber tutanlar ölüyor garip
En nihayet divanda huzura varıp
Boğulacaksın kendi göz yaşından gönül
Kayıt Tarihi : 19.8.2008 15:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)