Dağ ki;
"d e r i n,
Deniz ki;
"y ü c e"
Biz ki senle;
susarak anlaşırdık
ta ervah-ı ezelden
"b ö y l e c e"
Dengi Naz
Kayıt Tarihi : 3.10.2024 16:29:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
Vâz: ortaya koyma, durum bildirme / Vâzıh: şüphe götürmeyecek denli açıkta ve aşikar olan.// Yazım hatası yoktur, tezat sanatına atfen(kasten) yazıldı.//
Bir bakıma "kalubeladan" beri...
"Yüce" olanla
Derin olan
Yer değiştirmemeli ama... Herkes kendi içine, kendi ruhuna
Kendisine bakmalı,
Samimi
İnançlı
Ve ruhuyla bedeni barışık olmalı,
Yine de diyemem
"Açık, seçik", ta "ervah-ı ezelden" diye...
O, olsa olsa
Dediğim gibi; "kalubeladan" beri,
Belki...
Hikayesi iyi ki var,
Yoksa "eskimiş sözcüklerle" şiiri ve mesajını anlamak hiç kolay değil...
Derindi, deniz gibi.
Tebrikler Naz Hanım..
Sayın Mustafa Bey,
Yorum yaptığınız tüm şiirlere cila vuruyorsunuz, minnettarım.
Teşekkürler.
Şiirde işlenen konu, seçilen kelimeler, işlenen tezat ve kalubela yerine ezeldeki "ervah" bilerek, düşünülerek, ve bilhassa seçildi.
Elbette manası yazana değil, kısmen de olsa okuyana da görünmeli.
O sebeple hatrınız için bir katını daha açayım kırk kat bohçanın.
Derin ve yüce'liği " bulunduğumuz yerden" baktıkça aynı zannetmekte hepimiz hemfikir isek, soru şu;
Nerede duruyor olsaydık dağ derin/ deniz yüce olurdu ?
Tezat sanatıyla yazıldı derken kastım kelimeler değildi. Anlaşılmaması gayet tabii,
O sebeple anlayışınıza sığınarak genele hitaben açıklamış olayım.
Ayrıca böyle derin mana ancak "eskimiş "sözcüklerle tarif edilebilirdi.
Tabi Ben'ce.
Tekrar teşekkür ederim.
Onur duydum,
Hürmetlerimle
Tekamül yolculuğunun en sevdiğim yanı budur; neyi ararsa insanın aklı, ona dair bir açılım ve çekimle ya malumatı arar bulur/ya malumat arayanı bulur.
Bu merakına dair ekleneceklerde hissem olmasına sevindim(ki bu nimettir)
Evet Özge,
Ruhlar yaratıldıklarında o ahid meclisinden tanış olduklarımız var, doğru.
Vazifeli/vazifesiz dünyaya gönderilişlerde, birbirimize denk geldiğimizde o tanışlık hissi, yaşanmışlık hissi, beş duyunun hükümsüz kaldığı zamanları tecrübe ettirdiği aynıyla vâkidir.
O farkı hissebilir insan.Herkesten farklıdır. Derinden hissedebilir ruh yoldaşının içindeki kederden hatta açlık hissinden tut, onun içtiği suyun kendi boğazından geçtiğine kadar.Bu denk geliş mesafeyi ve zamanı buruşturur/Yakın uzak farketmez.
Yanlışın yok noksanı var yani.
Talep ettiğin su gibi akıp bulsun seni...
Kalpten sevgiler.
TÜM YORUMLAR (3)