Sıfırlara hakim olan seninle mi zengin?
Hüsranlara mı gebeydin sen nice sabahlarda,sorgulardaki Zerdüştî tavırda mı beliriyordun yoksa
Serden geçen her gencin gönül iklimini kaplayan sen miydin
Demir alıp da gittikçe küçülen bi ayrılışta
Ne dersin?
Seni mi kırayım yoksa zincirleri mi
Heyelanların dindirici kayboluşlarına ben mi tanık olayım illa ki
Sen ki ipe götüren güzel
Sen ki mahkumun son dileğini kaplayan suçlu
Ne garipsemek var sende ne de özümsemek
Çarpıklığa karşı gelen bi haykırışın sebep olduğu sorun
Habersizce atılan nice adımın amacındaki yegane isim sen!
itilen kimi duyguların bir adım öne çıkmalarını yaşatan kaygısız kuşku
noksanlara takılıp kalan nice gözlerin ardındaki göz
derya falan dinlemeden ayak çırpan yaramaz çocuk
günübirlik söylenen her sözün ardındaki “hep”lik
esrarı bakışlarında olup sevdası gizli bir gömü
vay be İstabul! sen boş değilsin biliyorum.
hayret şemalarının üzerindeki sivri dilli sarmaşık!
Ne dolambaçlı yollara sahip ne de zehir saçan bi havaya
Seyrine doyamadığım ey memleket hasretini unutturan şehir!
Dünya güzelliğini seyri olmadan fark edemediğim
Nice hastanın nefes almadaki zorluk sebebi sen
Sabahların geç olduğu nice gecelerin sessizliğini bozan sen!
Israrsız atılan nice kahkahaların temelinde yatan amaç
Söylemsiz yazılan ağıtların dillerdeki suskunluğunu dile getiren
Gelgitlere kapılıp da,gönderme beni ey gözlerdeki keskinliğin örtüsü
Dolayıp da atma beni gözlerin sınırlarını zorlayan yerlere
Güzeller güzelinin müjdelediği muştu
Sevgilinin haber ettiği niceler sonra ki güzel sıfatların barındığı kendinde
Nil’deki bereketin habercisine karşın derin saygıların bulunduğu gönül kıtlığı
Diyorum işte sen yokken kıtlığa götürür bu göremeyen gözler
Zamanın içinden “sen”li olan yerlerini ayıklayıp da
Zahmet içeren bir yaradır sarılması gereken itina ile
Kaybedişlerin yanında ki zenginlik …
Son buluşların içinde saklı olan hüzün
Belirlemeli de gitmeli artık bu yakarışların sebeb-i nüzulunu
Bilinmeli bu akan yağmur tanelerinin aslında bereket getirdiği
Sormadan çekip gitmeli bu toprak kokan evlerden
Gülmeden söylenmeli tebessümün güzelliği
Ve bilmeli artık götürülen her damlanın sadece buhar görevi yaptığı
Sendeki güzelliği bildirmeye ne hacet ey güzeller nidası
Zifirilerin ardındaki dilek ağacından sarkan bez parçası
Nice umutlar barındırmaya gönül veren şehir!
Gazellerin içinde adının geçtiği mum ışığındaki ateş böceği
Yakma artık denizinin ortasında akan gözyaşlarımı
Söndürme artık yağmurlar eşliğindeki yanan gözlerimin ferini
Söndürme ki bileyim ışığa hacet bırakmayan asıl güzelliği…
Aslolanın güzelliğini her yerde gördüğüm gibi sende de göreyim bırak….
Kayıt Tarihi : 23.4.2006 17:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!