Vay o namaz kılanlara.
Onlar gösteriş yaparlar.
Namazın özünden çıkıp,
Millete caka satarlar.
Vay mal biriktirenlere.
Parayı istif yaparlar.
Servet vereni unutup,
Paraya, pula taparlar.
Vay o gıybet yapanlara.
İnsanları çekiştirir.
"Sanki ölü kardeşinin,
Etini yemiş gibidir."
Vay kusur arayanlara.
Zayıfı küçük görürler.
Kaş, göz işareti ile.
İnsanla alay ederler.
Vay yetim malı yiyene.
Dünyayı alsa da yetmez.
Ne kadar zengin olsa da,
O mal ona hayır etmez.
Vay batıla tapanlara.
Bak kafirlerin haline.
Dünyayı tercih ederler.
Onlar ahiret yerine.
Vay o yalanlayanlara.
O hesap günü gelecek.
Ahireti inkâr eden.
Elbette hesap verecek.
Nurettin Sevim
Kayıt Tarihi : 14.11.2025 11:31:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




amenna ve eyvallah da,
yok işte benim neyleyim,
tuzu kuru ve hırpalanmamış
ve yaslandığı istinâd duvarı nizamî
ve el/itlerden himaye görmüş,
kitapsız mütedeyyin bir yüreğim...,
ah sen de;
üzümler kadar beyaz ellerin için derken,
üzgünümleri ve tatlanmış üzümlerin
tatlı bağ bozumu telaşesini,
külahıma anlat pablo neruda,
anlat anlat hacet deflerini;
ki metal kırpıntısı ve
kalıptan/tornadan çıkmış,
tek tipleşen kalpler taşlaşa ve
pıhtılaşa dursun kan k/ayıplarımız…,
ha diriliş mi, bana ulaşan sesidir çapanın,
reyhanîden destur almış bir gurbetçinin;
ağır başlı nefesidir…,
zamanelerin zıpçıktı kuşaklı
yürek kapılarını kapayan dijital çığ,
siber koru,
karın örttüğü köz değil mi…,
bu nasıl krizantemdir kardeşim;
incinmişliğimi daha nereye kadar,
kan kusarken kızılcık şurubu içmişliğe verebilirim,
TÜM YORUMLAR (1)