Dağlarının, dağlarının ardı,
Nazlıdır.
Uçurum kıyısında incecik bir yol
Gider dolana - dolana,
Bir hastan vardır, umutsuz,
Belki Ayşe, belki Elif
Endamı kuytuda başak,
Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Devamını Oku
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Dağlarının, dağlarının ardı
Nasıl anlatsam...
Ağaçsız, kuşsuz, gölgesiz.
Çırılçıplak,
Vay kurban...
'Kimbu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda.'
Yiğitlik, sen cehennem olsan bile
Fedayı kabul etmektir,
Cennet yapabilmek için seni,
Yoksul ve namuslu halka.
Bu'dur ol hikayet,
Ol kara sevda.
Seni sevmek,
Felsefedir kusursuz.
İmandır, korkunç sabırlı.
İp'in, kurşun'un rağmına,
Yürür pervasız ve güzel.
Sıradağları devirir,
Akan suları çevirir,
Alır yetimin hakkını,
Buyurur, kitabınca...
Ah efscvs, siiri siir gibi okuyabilen, insani insan gibi sevebilen bir 'insan' olabilseydin keske!
Ahmed Arif bu güzelim siirleri yazabilmisse, bence bu, O'nun senin gibi insanlari dahi sevebilmesinden kaynaklanmistir biraz da:)
onlar hep böyleydi
onlar hep böyleydi
önce güneşe kerkinip
bildik tarihin ırzına geçtiler
ipeği baharatı yollara saçtılar
yolunu mu değiştirdi kırlangıç
telgrafın tellerinde telli turna
kırık düşler-kuru göl balığı
açık maviyi yaktılar gökte
donuk kara gözler açtılar
onlar hep böyleydi
şafağa ölü suyu serptiler
suyunda acımadı yüzleri
su yandı toprak kanadı
suya ve toprağa açtılar
açlıktan ölen çocuklara
ekmek su kitap yerine
demirden çiçek saçtılar
onlar hep böyleydi
alca kanımızı emip
dışkımızı kustular
kızılderili sarı benizli
kara demediler astılar
derimize para bastılar
kanlı ellerinde şaşkın
yolunu yitirince bomba
okullara kelle saçtılar
onlar hep böyleydi
lanetli ölüm makinaları
acılı kadınların süt veren
bereketli melerini kestiler
bebekler emmesin diye
bebekler ölsün diye
çocuklarının başlarını
neft çukurunda unutup
cennetin kapısını kilitlediler
çuvallar dolusu taze çocuk başı
gölgesinde sırıtan sırtlan fotoğrafı
sus pus olmuş donmuş yürekler
korku ve hüzün ürpertici gölge
yarınlar gelmesin diye ölesiye
onlar hep böyleydi
sil göz yaşlarını meleğim
sevgi ve barış küresel-içsel
kürem kürem kar beyaz tüyler
bak güvercinler dönüp duruyor
evren düşistan yaratıklar günaydın
dünya başlangıcındaki gibi dönüyor
özgür ve mutlu ay akçıl gecede salınır
yitik zaman aydınlığında biz böyleyiz
yıldızlar dansa başladığı zaman öğleydi
tan yeri ağarırken ve onlar hep böyleydi
dursun özden
6 haziran 2004
fidel
ağladı
venseremos
ağlamak-gülmek
akıllı hınçdı bizimkisi
sevgi ve barış ağacı resmi
karayiplerin melez prensesi
ışık ekininde yoksul ve mutlu
havanda havada-havana purosu
asi şeker kamışı tılsımlı ve sihirli
özgürlük yelesi sadakat prensi
bitiş ve başlangıcın dingin sesi
yitik bir masal-ütopya değil
bu bizim fidel’in öyküsü
sarı afrika’nın kara yazgısı
akbaba yemi sudanlı meryem
felluce çocukları ölüme direngen
tanka taşla karşı koyar filistinli ali
kaç bahar geçti son barışın üstünden
kor yüreği avcunda-bir ana yüz dağladı
yanık bebekleri kokladı öptü-fidel ağladı
sekerdi sezgileri-mekansız zamanın gözyaşı
bereketli doğurgan toprak-ana sütü kadar ak
ölü çocukların yüzlerindeki döğmeler canlandı
haylaz ölüm eşiğinde-duygu ile sabrı denediler
sessiz çığlık evrende yankılandı-yıldızlar yandı
zikzaklı ölüm makinası-yanki dolara bel bağladı
diri bekeklerin sesine dokundu sevdi-fidel ağladı
cehennem zebanisi hırsız ve katil-dehşet ve yıkım
cennetlik derviş-sessizliğin kahramanı-yetim onuru
nerede umut-nerede insan mutluluğu-özgürlüğü gururu
gen tımarhanesi-batının kan müzesi pentagon çarmıhta
akkorlaşmış bir deli kasırga-doludizgin geliyor küheylan
dirilen çocukların son umudu-kurtarıcısını yaratan zaman
utkuda akgülü yakan kar-ölüm ateşini söndüren kutsal el
ölenler için ağlamak istemiyorum ben-sen de ağlama fidel
dursun
özden
kasım
2004
GÜNÜN ŞİİRİ....
Seni sevmek,
Felsefedir kusursuz.
İmandır, korkunç sabırlı.
İp'in, kurşun'un rağmına,
Yürür pervasız ve güzel.
Sıradağları devirir,
Akan suları çevirir,
Alır yetimin hakkını,
Buyurur, kitabınca...
kimse kalmasın kusuru musura vaykurban diyince bu dizelersiz olmaz ya verin parasını yayınlayın şu şiirlerin tamamını ya bir dünya sitede var bu şiir bu fukaralık niye antoloji üye rekoru kıracaksın kır belini şunun ya ben babamı okumak istiyorum çocukluğum şiirini burda da görmek istiyorum....çok sefiliz ya üzülüyorum bu sefilliğime babam görse bu halimi kızar size yapmayın çocukluk sütümü kesmeyin böyle garipce...Ahmet Ustam gözlerinden öperim gözlerinden bir umudum sen de anlıyor musun hadi...bugünlük sen de kal sağlıcakla...
en sevmedigim sey.. siirin tam yarisinda bir biçak gibi sözlesme hikayesi... gurbanin olam, derman eyle.. çek su biçagi. siir bana A.Kulin'in 'KÖPRÜ' romanini hatirlatti. suyun kenarinda bir dogum, bir de ölum oldu. çare sizdeydi.
Zehirli kör yılanları
Ve sıtmasıyla
Gün yirmidört saat insan avında
Karacadağda çeltikler.
Bir kız çocuğunun gözyaşı gibi
- Ayak bileklerinde bir dizi boncuk,
Sol omzunda nazarlık,
Dağ başında unutulmuş üşümüş,
Minicik bir aşiret kızının -
Damla-damla, berrak olur pirinci.
Ahmed Arif gibi şiir yazmak Ahmed Arif'den başkasına yakışmıyor,
Umarım yakışan yakıştıran biri çıkar...
Ahmed Arif gibi yazmaya çalışmadan Ahmed Arif gibi yazmak zor olsa gerek...
Yattığı yere ışık dolsun...
gecemididr insanı hüzünlendiren
yoksa insanmıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen
gecemidir seni bana düşündüren
yoksa benmiyim seni düşünmek için geceyi bekleyen
İyi,güzel,Hoş...........vs olmuş
Bu şiir ile ilgili 49 tane yorum bulunmakta