Dağlarının, dağlarının ardı,
Nazlıdır.
Uçurum kıyısında incecik bir yol
Gider dolana - dolana,
Bir hastan vardır, umutsuz,
Belki Ayşe, belki Elif
Endamı kuytuda başak,
Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Devamını Oku
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Gün ola, devran döne, umut yetişe,
Dağlarının, dağlarının ardında,
Değil öyle yoksulluklar, hasretler,
Bir te başak tanesi bile dargınkalmayacaktır,
Bir tek zeytin dalı bile yalnız...
Sıkıysa yağmasın yağmur,
Sıkıysa uykudan uyanmasın dağ.
Bu yürek, ne güne vurur...
Kaçar damarlarından karanlık,
Kaçar, bir daha dönemez,
Sunar koynunda yatandan,
Hem de mutlulukla sunar
Beynimizin ışığında yeraltı.
Her mevsim daha genç, daha verimli,
Sunar, pırıl - pırıl, sebil,
Ömrünün en güzel aşk hasadını,
Elimizin hünerinde yeryüzü.
Dolu sofra, gülen anne, gülen çocuklar,
Bir'e on, bir'e yüz'le akşama gebe
Şafakla doğan işgücü.
Yalanım yok, sözüm erkek sözüdür,
Ol kitapta böyle yazılıdır,
Ol sevda, böyledir çünkü...
kurban olunur bu dizelere!
umarım gün gelir ,
üstadımızın da dile getirdiği gibi,
yeryüzünde bir tek başak tanesi bile dargın kalmaz,çirkinlikler,sataşmalar,bulaşmalar yeryüzünden silinir, hepimiz kardeşiz deyip,özlediğimiz o aydınlık,barış dolu dünyaya kavuşuruz kimbilir...
ruhun şad olsun büyük üstat!
'Terketmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça...
Ve ellerim, kelepçede,
Tütünsüz uykusuz kaldım,
Terketmedi sevdan beni...'
senin tüm şiirlerin yüreğimize dikili ve günün şiiri!
terketmeyeceğiz şiirlerini...
teketmeyecek şiir sevdası bizleri!
saygıyla...
Şairin önce yüreğine,sonra kalemlne sağlık.
İyi bir tercih yapılmış.
Köyü milletin efendisidir.. sözü sadece kulakları okşuyor.Keşke ruhları,umutları da okşasa....
TÜRKİYEM
.
.
.
Bir Peygamber sofrasıydı soframız:
Biraz tandır ekmeği, biraz çökelek...
Yoksulluğunla da bağlandım kaldım sana
Mecnunlar gibi üstelik.
Yağmurlar başlayınca, odalarımız damlardı
Dizlerini döve döve ağlardı anam.
Şimdi kırkikindiler boyunca sırılsıklam
Küçük kerpiç evlerin çıkmaz aklımdan!
Türkiye'm! Hasretim! Kınalı türküm!..
İç içe güzellik, uc uca kahır
Yüreğimi bin parçaya bölseler
Her parçası yine seni çağrışır.
YAVUZ BÜLENT BAKİLER
Uzun söze ne hacet,işte benim 'günün şiiri'm...
Zulmü Alkışlayamam
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdımı,hatta boğarım!...
-Boğamazsın ki!
-Hiçolmazsa yanımdan kovarım.
Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördümmü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticanın şu sizin lehçede ma'nası bu mu?
Mehmet Akif Ersoy
Bir Ata Sözü....'Gençlerimiz, büyüklerimizin hep aptal olduğunu ZANNEDERLER, Amma; Büyüklerimiz, gençlerimizin aptal olduklarını BİLİRLER..........Ben de bu büyük yazarlarımızın karşısında, yazdıkları şiirler karşısında aptalca şiirler yazdığımı kabul ediyorum....Tebrikler güzel şiir.
Yurdum benim şahdamarım.
Sevgili Ahmet Arif'in anısına saygıyla...
Dün yapılmış olan bir yorumda bana sataşılmış olduğunu anladım...O anda kalemimden bâzı sözcükler döküldü...Nefsi müdafa mahiyetinde...
Gözlerimden yaş eksilmez;bu VATAN,yılana,çıyana kalırsa...
Mertler susar,hakikat gizlenir ;her yerde,nâmertler söz alırsa...
Soysuzun mu oldu bu yer ;neden hep sert çıkar,kuduzların sesi ;?
Olmaz elbet,Olur ancak;kıyâmet koparsa,yer gök yarılırsa...
Büyük bir şair olabilmek ,derslerini iyi çalışıp sınıf geçmeye benzeseydi herhalde herkesin okumayla altından kalkamayacağı kadar çok büyük şair dolardı ortalık.İşte onun için ; Ahmed Arif gibi nadir çıkan şairlerimizi yüreğimizin en kutsal yerinde saklıyoruz. Yüreğimizde yaşıyorsun Üstad.
Vay Kurban
Dağlarının, dağlarının ardı,
Nazlıdır.
Uçurum kıyısında incecik bir yol
Gider dolana - dolana,
Bir hastan vardır, umutsuz,
Belki Ayşe, belki Elif
Endamı kuytuda başak,
Memesinin, memesinin altında,
Bir sancı,
Bir hayın bıçak...
Ölüm bu,
Fıkara ölümü
Geldim, geliyorum demez.
Ya bir kuşluk vakti, ya akşam üstü,
Ya da seher, mahmurlukta,
Bakarsın, olmuş olacak.
Bir hastan vardı umutsuz,
Hasreti uykularda,
Hasreti soğuk sularda.
Gayrı, iki korku çiçeğidir gözleri,
İki mavi, kocaman korku çiçeği,
Açar, derin kuyularda...
Dağlarının, dağlarının ardı korkunçtur.
Hiç akıl edip de düşünen var mı?
Gün kimin hesabına tutar akşamı,
Rahmetinden kim demlenir bulutun,
Hayırlı evlat makina
Nasıl canavar kesilir.
Kurdun, karıncanın rızkını veren
Toprak nasıl ayartılır,
Yüz vermez topal öküze,
Ve almaz koynuna kara sabanı.
Sepetçioğlu'm kömür işçisidir,
Mavzer değil, kürek tutar Urfalı Nazif
Mal, haraç - mezattır,
Can, pazar - pazar.
Kırmızı, ak ve esmer,
Yumuşak ve sert buğdaları
Yaratan ellerin sahibidir bu,
Kör boğaz, nafaka uğruna,
Haldan düşmüş, tebdil gezer...
Dağlarının, dağlarının ardı
Nasıl anlatsam...
Ağaçsız, kuşsuz, gölgesiz.
Çırılçıplak,
Vay kurban...
'Kimbu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda.'
Yiğitlik, sen cehennem olsan bile
Fedayı kabul etmektir,
Cennet yapabilmek için seni,
Yoksul ve namuslu halka.
Bu'dur ol hikayet,
Ol kara sevda.
Seni sevmek,
Felsefedir kusursuz.
İmandır, korkunç sabırlı.
İp'in, kurşun'un rağmına,
Yürür pervasız ve güzel.
Sıradağları devirir,
Akan suları çevirir,
Alır yetimin hakkını,
Buyurur, kitabınca...
Gün ola, devran döne, umut yetişe,
Dağlarının, dağlarının ardında,
Değil öyle yoksulluklar, hasretler,
Bir te başak tanesi bile dargınkalmayacaktır,
Bir tek zeytin dalı bile yalnız...
Sıkıysa yağmasın yağmur,
Sıkıysa uykudan uyanmasın dağ.
Bu yürek, ne güne vurur...
Kaçar damarlarından karanlık,
Kaçar, bir daha dönemez,
Sunar koynunda yatandan,
Hem de mutlulukla sunar
Beynimizin ışığında yeraltı.
Her mevsim daha genç, daha verimli,
Sunar, pırıl - pırıl, sebil,
Ömrünün en güzel aşk hasadını,
Elimizin hünerinde yeryüzü.
Dolu sofra, gülen anne, gülen çocuklar,
Bir'e on, bir'e yüz'le akşama gebe
Şafakla doğan işgücü.
Yalanım yok, sözüm erkek sözüdür,
Ol kitapta böyle yazılıdır,
Ol sevda, böyledir çünkü...
Ahmed Arif
Sayın Mutluya katılıyorum.Saygılar....
Dr.İbrahim Necati Günay
ahmed arif başka söze ne hacet...
ne denebilirki diyarbekirli ahmet arif işte
yalanım yok söz erkek sözü
ol kitapta böyledir....keşke daha çok şiir yazıbilse idin......
Bu şiir ile ilgili 49 tane yorum bulunmakta