Baharı yazı kışı adaşı gönül,
Gecesi gündüzü kan kardeşi gönül.
Saçından tırnağa yağmura eş gönül,
Yetmez mi akıllan zır zır deli gönül!
Özü sözü kazma kürekle kazarsın,
Kül başına eker dökerek taşarsın,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Nasılda esmiş Rıfat arkadaşın deli gönlü :)) Çok beğendim...başlığından finaline kadar güzeldi.Tam puanımla birlikte sayfamda.Tebrikler.
Deli gönül akıllanır mı?
Abdal olur, yanar da yanar kendi derdine.
Yandığnın umru mu?
Nerde..?
Kutluyorum değerli şair arkadaşım saygılarımla.
EMEĞİNE GÖNLÜNE SAĞLIK HARİKAYDI KUTLUYORUM.....TAM PUAN
Gönül söz dinler mi?Rifat Kaya Üstad,hele hele zır deli olursa,herşeyin gönlünüze göre olması dileğiyle,güçlü kaleminizi tebrik ederim,selamlar...
Bir içimlik duman akıp giden ömrün
Rahat bırak gönül bülbüller ötüşsün
Haydi, azda olsa rahat yüzü görsün
Deli zır zır deli abdal yetim gönül..........
Gönüle çok yakışan dizelerdi. Kutlarım sayın Kaya, saygılar.+10
Mademki gönüle deli deriz öyleyse delinin ahvalı sorulmaz. Tebrikler Üstad.
Selam, sevgi ve saygıyla.
Seyfeddin KARAHOCAGİL
Duyarlı yüreğinizi ve değerli paylaşımınızı kutluyorum. Tam Puan. Saygı ve sevgi ile kalın.
Hikmet Yurdaer
Duygularımı yazmadan geçemedim.
Yüreğinizin sesini mükemmel yansıtmışsınız
ben şiirlerde genelde
duygu ve akıcılık ararım.
Duygular berrak ve satır geçişleri mükemmel
ve yürek sesi özgürce dizelere dökülmüş,
kutlarım.Mutluluk ve sağlık dileklerimle...
Selam ve saygılar...
Söylenecek tek şey var bu şiire.. Mükemmel.. Hep sevgiyle ve sağlıcakla kalın.. Halim AKIN 10 PUAN+ANT
Vay Deli Gönül
Kahırdan avaza virana düşmüşsün
Avare divane külhana dönmüşsün
Yaradan aşkına damarda kurmuşsun
Yeter artık yetmez mi ah deli gönül
Özü sözü kazma kürekle kazarsın
Külü başa döker tarumar yıkarsın
Çor’u koru bora katarak içersin
Yeter abdal yeter zır zır deli gönül
Bir içimlik duman akıp giden ömrün
Rahat bırak gönül bülbüller ötüşsün
Haydi, azda olsa rahat yüzü görsün
Deli zır zır deli abdal yetim gönül
Rifat Kaya
YİNE BEĞENİYLE BİR TÜRKÜ TADINI YAŞATTINIZ HOCAM YAZAN KOCA YÜREĞİNİZE SAĞLIKLAR DİLERİM KALEMİNİZ DAİM OLSUN İLHAMINIZ BOL OLSUN GÖNLÜNÜZ ŞEN VE HEP MUTLU KALSIN
Bu şiir ile ilgili 20 tane yorum bulunmakta