Bulutların arasında süzülen güvercinin kanadından bir yol gözükür yüce dağların başına
Kefeni biçilmiş insana kaftan giydirmek gibi,yalnızlığın adı geçen tüm şarkıların son mısralarında
Ellerinden tutarak ağlamak istersin fakat, sevginin abeleti varmıdır gözlerinin ona her bakışında
Temiz bir akşam vakti,yudumlarken çayını hissikablelvukundan arınıp rüyalarınla başbaşa her yatışında
Taşların en tumturaklısı olan musalla taşında,tahayyül edemezsin artık kimsesiz yalnızlığında
Mum yakmaya gerek yok gözlerin bakışın, efsunkar lambalar yanar söner pencerem altında
Kör olup ağlamayı bile unutan İstanbul şiir değil;vaveyla,aşk amiyane bir şekilde anlatıldığında
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta