Belân; belam olsun, derdin de derdim
Bu yurt için nice, kelleler verdim
Yetmedi canımı, önüne serdim
Canım feda olsun, senin yoluna.
Kaybolup gitse de, şu gençlik çağı
Hazana gelse de, satmam bu bağı
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
gönülden gönlünüzü tebrik eder,saygılar sunarım
muhabbetle...
vesselam...
ÇOK GÜZEL OLMUŞ
CAN KARDEŞİM.
GÖNÜLDEN KUTLUYOR
TEBRİKLER EDİYORUM.
Necati derdini, kimlere desin?
Haykırsam dağlara, ulaşmaz sesin
Beklettiğin yeter, yâr neredesin
Canım feda olsun, senin yoluna.
İyi ki Necati'miz var, gönlü bol, sözü açık; her gönle girer; güzel şiir için teşekkür ederim... 10 puan +ant. Sevgi olsun...
çok güzel yazan yüreğinize sağlık
YÜREĞİNİZE SAĞLIK HER DAİM SEVGİ YÜREĞİNİZDEN ŞİİR KALEMİNİZDEN EKSİK OLMASIN KUTLARIM SİZİ İLHAMINIZ DAİM OLSUN SAYGI VE SEVGİLERİMLE
USTA YÜREĞİNİZDEN GÜÇLÜ KALEMİNİZDEN DÖKÜLEN HARİKA MISRALAR YÜREKTEN KUTLARIM
Degerli calismanizi Güldeste siir grubu/muzda paylasmaktan onur duyuyorum Necati hocam...Hayirli huzurlu bayramlar...
Vatan ve sen
Belân; belam olsun, derdin de derdim
Bu yurt için nice, kelleler verdim
Yetmedi canımı, önüne serdim
Canım feda olsun, senin yoluna.
Kaybolup gitse de, şu gençlik çağı
Hazana gelse de, satmam bu bağı
Sen bir Köroğlu’sun, ben Bolu Dağı
Canım feda olsun, senin yoluna.
Ebabiller olsam, yuvadan uçsam
Çaresiz kalınca, yanına kaçsam
Bütün incileri, yerlere saçsam
Canım feda olsun, senin yoluna.
İsmini ezelden, duyup da sevdim
Görmeden cismini, herkese övdüm
İstersen vur beni, boynumu eğdim,
Canım feda olsun, senin yoluna.
Bu sevda bitmedi, asırlar boyu
Sahra çöllerinde, bin yıllık kuyu
Vahalar çekilse, kesilse suyu
Canım feda olsun, senin yoluna.
Ezelden ebede, uzayan yolsun
Sana kast edenler, Allah’tan bulsun
Ölsem de ay yıldız, hatıram kalsın
Canım feda olsun, senin yoluna.
Elliye, altmışa, gelse de yaşım
Kırılsa kanadım, kesilse başım
Omuzlar üstünde, gitse naaşım
Canım feda olsun, senin yoluna.
Yeter deyin bana, bu sevgi bitmez,
Ne kadar yazsam da, defterler yetmez
Cananın hayali, gözümden gitmez
Canım feda olsun, senin yoluna.
Necati derdini, kimlere desin?
Haykırsam dağlara, ulaşmaz sesin
Beklettiğin yeter, yâr neredesin
Canım feda olsun, senin yoluna.
Necati Ocakcı
VATAN SEVDALISI BİR YÜREĞİN HAYKIRIŞI TEBRİKLER ÜSTAD KALBİ SELAM VE SAYGILARIMLA
Değerli Üstad, Kaleminin ve Yüreğinin sesi bizlere kendine yakışır bir biçimde duyurdu. Kalemin daim olsun,sevgiler/saygılar..
TEBRİKLER ÜSTADIM!
USTA KALEMİNİZDEN PEK MUPTEŞEM BİR ŞİİR DAHA OKUDUM.
KUTLUYOR, HARARETLE ALKIŞLIYORUM.
GÖNÜL BAHÇENİZDEN İLHAM RÜZGARLARININ EKSİK OLMAMASI
DİLEĞİYLE..
100+ANTO.
SELAM VE DUALAR.
Bu şiir ile ilgili 32 tane yorum bulunmakta