Sefalet içinde yüreğim.
Sesimden anlaşılıyordur yorgunluğum,
Bitmiyor çilesiz akşamlarım.
Saçları yeni yeni biten çocuklar, top oynuyorlar kapımın önünde
Kuşlar, savaşın olduğu cephelerde ve evlerde uçmaz
İstemi mesela terk etti beni?
Neyini eksik ettik namussuz sanki
Aşağıdaki kedi de bugün yarın gider.
Soğuk mu soğuk her yer.
İklimsizim zira, sahipsiz
“Kimsem yok” denecek kadarım.
Sigaramdan başka kimsem yok sahip çıkacağım.
Sadece güzeldir sarışın kadınlar
Sevinç Hanımdan bahsediyorum.
Uzun boylu, beyaz mı beyaz bacakları var
Kolyesi var, ince uzun boynunda
Defalarca baktım.
Zamanın soldurduğu tutsak çiçekler takacaktım sarı saçlarına.
Bir ona aşık olmuştum.
Hayat kısa.
Derdimi anlatacağım akşamlar artık bıkmış olmalılar benden,
Beni dinlemekten.
Battaniyelerim ve gazetelerim sarardı.
Sakallarım hiç bu kadar beyaz olmamıştı.
Sevinç Hanım böyle beğenmez beni .
Bir koşu gidip keseyim şunları.
Senin sevdiğin, hatta sevmekten öldüğün tüberküloza yakalanmama az kaldı.
Kiranın son aidatı kaldı ödeyeceğim.
Bir de geçenlerde taktırdığım camın parası kaldı.
Saçları yeni yeni biten çocukların kırdığı
Canım şu top oynayanlar işte.
Çok şey kaldı aslında bu dünyada
Kıymetini bilemediklerimiz de dahil bunlara.
He unutmadan...
Bu çocuklara vermesi için Mahir Efendiye 20 kadar top parası da verdim.
Yavşaktır mavşaktır ama iyi adamdır.
Sokaklar aşk için yazmaya tek neden.
Mavi puntolarla daha belirgindir dualar.
Sonra sığınmak için ararız tanrıyı.
Denizler üstümüze gelirken
Çocuk çığlıkları içinde taşınsın cenazem.
Budur son vasiyetim.
Kayıt Tarihi : 6.7.2017 16:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!