Islak gecelerden geçiyor yüreğim,
Aşkı takılıyor gözlerinin gizine.
Ellerimden damlıyor gülün rengi,
Kuytu bir anı yeşeriyor geçmişin nefesinde…
Bir yangının orta yerinde bırakıp beni,
Sırtını döndün aşka yar!
Şimdi ateşe verdiğin gönlümü hangi sular yıkar.
Kimsesiz bir ülkenin tek sakini,
İçimde susmaz şarkılar kuran.
Saçlarımdan tel tel dökülüyor hasret,
Hem de meçhul duvarlara beni vuran.
İzini kaybediyorum içimde uzayan yolda,
Seni soruyorum ömrümün tüm hazan soluklarına…
Kan döküyor gözlerimde,içime bıraktığın kızıl güller.
Ve kalem değiyor söze, susmuyor.
Kuytularıma sakladığım yıkık ülkemden,
Bir ferman kopuyor ta şurama...
Adını serip yollara, vur diyor aşkını,
Yarin uyandığı tüm şafaklara…
Ve sen damla damla çoğalıyorsun,
Aklım yitiyor bu selin kursağında…
Ve ıslanmış yüreğimi asıyorum, hayatın duvarlarına.!
Ve ben kan rengi bir hüzne boyanıyorum,
Sana, baştan başa…
Siyah-beyaz bir ömrün tüm mavilerini gömüyorum.
Yapayalnız bir hüznün ortasında gitgide ölüyorum.
Şimdi bir mezar ürkekliğinde; seni susuyorum!
Gözlerin düşüyor kurumamış toprağıma,
Adını da yazıyorum, o soğuk mezar taşıma…
Kayıt Tarihi : 8.11.2007 15:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!