Ölüm beni çağırdığında,
Kazılan nemli çukur etrafında,
Kederli yüzler istemiyorum.
Ağlayanım pek olmaz..
Zannetmiyorum...
Sonbaharda sarı bir gündür o gün,
Belki hafiften bir yağmur çiseler,
Çamurlu bir tabut olur muhtemelen...
Külüstür yeşil bir cenaze arabası...
İçindede buruşuk cübbe giymiş iki belki üç hoca olur tahminim...
Hiç gerek yok hocaya...
Arkamdan dua edecek masum bir kız çocuğu çıkarsa şansıma...
Üç tane de beyaz güvercin olsun özgürlüğe bırakılan...
Çiçekmiş, çelenkmiş gereksiz...
Çiçekleri kıyamazdım dalından kopartmaya...
Tek bir beyaz gül yeterli...
Gidişimin bir başlangıç ve ebediyet olduğunu anlatmaya...
İkişerli muhabbetler, uğultu bir ses istemiyorum.
Huşu içinde uğurlanayım.
Öldüğüm yerde gömüleyim...
Bunun önemi yok.
Ruhum hep sevdiklerimin yanında...
Bir zamanlar varlığımın kimliği olan ismim doğal yıpranmış bir taştan olup,
üzerine ismim boyayla yazılsın.
Mezarımın etrafı telle çevrilsin içine de en çok sevdiğim çiçek kaktüs ekilsin...
Tülin Sezer
Kayıt Tarihi : 10.11.2019 23:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)