“ki en kötüsüdür,
ölümden sonra da istemek.”
Benden firar eden dünyadan,
son isteklerimi taşırken bana,
dikkat et; aynı olmasın torbanın rengi,
ayağına giydiğin galoşlarla.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
abi kesin ask var bu isin icinde..
hani batida olsa anlarim zengin firlamalari hayatta her zevki dener.. denemedikleri sey kalir onuda dener.. en son neyi tatmadim diye dusunurken..
olumun nasil bir sey oldugunu merak ederler.. golden crack ile ucmak icin.. ceker yediyuz gram kokaini.. o derdinede merhem bulur.. curt cobain gibi ceker cartayi..
bizde karasevda olmadan elele olume ucmalari zor.. ya boyle ucuncu araya giren.. uzun sac erkek yada kadin.. filmi koparir genelde.. naime hanim siiri verince farkinsadim.. ozenle itina ile olume goturmusler garibi..
yoksa para desen var.. karizma desen var.. is var guc var.. o zaman geriye ask kaliyor.. bedende bir kac aza noksan kimse.. agir yatalak insan dieeniyor hayata.. kesin ask..
Özge'nin şiirlerinden çıkamıyorum!
Bir de bunu okumanızı istedim....
-KALABALIK-
“ipek böceği attım
eşarp düştü içime…”
uyandım
rüyamda kanamış dilim /
belki kıtlama jiletle bağırılan
yaşam öyküleri anlatmışımdır çocuklara /
çocuklar dedim de
onlar da kanadılar
kanınca bana....
kalktım
bir eşkıya rica etti yüklerimi /
güzel de bir kadın /
çocuğunu öleceği yaşa büyütemeden giden
bir anneyi uğurlamış olsa da
onyedi kalp kriziyle...
yürüdüm
adımlarım nasıl da uyarılıyor
kapıyı çalan biri olduğunda /
isterse bir hırsız olsun
kapıyı çalmaya yeltenen...
öldüm
ve yarın üşüştüler başıma; yaşlar, ayaklar, gözler
ve yarı yaşam yakınmaları sürdü adıma /
ve yar uzun saçlı bir adamla geldi mezarlığa
veya bir kadınla…
ve
gömdüler beni,
öldürdükleri gibi
özenle.....
(Özge Dirik)
Ölüm güzel şeydir perde arkasından haber,
Güzel olmasaydı hiç ölürmüydü peygamber.
Diyor Üstad Necip Fazıl bey. Ama tabii intihar farklı. Keşke şair böyle bir şeye kalkışmasaydı. İnsanın yüreği burkuluyor bir anda Allah Rahmet etsin. Ama tabi bir hadiste Peygamber efendimiz Lezzetleri yıkan ölümü sık sık hatırlayın buyuruyor. Evet keşke insanlar ölümü hiç unutmasa. Her han ensesindeymiş gibi düşünse.
Kim demişti hatırlamıyorum; “şairler, deliler, iyiler… intiharın onur konuklarıdır” diye… Gerçekten de intiharın onur konuğu oldu, adı hep karmaşa yaratan ŞAİR Özge Dirik. Sürekli ölüm ve intihar temalarını işledi. Şöyle diyordu “Fakir Uyak” şiirinin son bölümünde:
“ölümden önceki tuzak,
traji-kolik hayatımın tirajı komik öyküleri /
süs arıyor bir yanım intiharlarıma
cinayet süsü…
ölümden önceki uyak
konaklaması bir ipte iki cambazın
sevişerek mümkün ancak... (Ö.Dirik)
Sırf içine dönük biri değildi, toplumsal duyarlılığı da vardı:
“ağacı vursan, tüm orman /
Aysan’ı vursan tüm Sivas yanıyor./
bir şairin “aşkolsun” ölümü
en güzel şiiri kalıyor…./…. (Ö.Dirik)
“içine direniyor altmışsekiz /
en fazla darbeyi sırtından yiyor /
zıpkınlanmış bir balinanın ölüm acısı içinde /
ırksal intihar tohumlarını çimliyor…./…..(Ö.Dirik)
Çağdaş Türk şiirinin en parlak isimlerinden biriydi. Ölümünün 1.yıldönümünde Borges Defteri hepimiz adına şöyle bir mesaj yazmıştı ona:
“Özge Dirik,
Ağaçtan yorulan yeşil bir yaprak gibi sessizce ve usulca yeryüzünü, toprağı öptü, geçti gitti.
Anın özgürlüğünü, anın sorumluluğunu biliyordu o.
o direndi, şiir toprağında direndi. Tutunduğu fırtınaydı.
Fırtına ne kadar şiddetliyse, arakasından gelen sessizlik o kadar derin olur...
İyi uyu güzel Özge... Bu gece saat 23.30'u vurduğunda bir mum yakacağız kalbimizde senin için, çünkü hep orada tutacağız sözcüklerini...
Tüm gidenler adına...”
(Borges Defteri Moderasyon Grubu (borgesdefteri.blogspot.com/2005_08_01_archive.html)
“Vasiyet”i son şiiri olarak bilirdik. Oysa öyle değilmiş. Ölümünden - ki 27 Ağustos 2004’tür tarihi - bir gün önce yazdığı başka bir şiir varmış. Adı “İlham Nöbetleri… (Onun kaynağı ise Kuzey Yıldızı Dergisi, Sayı 11… Şiirlerini de kitaplaştırmaları için oraya vasiyet etmişti zaten.) Şiiri buraya eklemeyi bir borç biliyorum.
-İlham Nöbetleri-
kırarsın bazen ekmeği
öyle buğu falan da çıkmaz
bayattır /
ya da
ısıtılmıştır bir bayatlığın üzerine
ama masana doluverir
ilham perileri…
masanın altında
açlıktan ayağına göz koymuşlar /
kalemini oynatmaya başladın ya
hemen kıskanır
ilham kedileri…
biraz içeri gir
dil ovasının altında binlerce şair /
-mezara nasıl da yakışıyorlar
yaşarken kemirilen cesetler-
onlara gülüyorlar
ilham pireleri…
öpüştükten sonra ağzımda
ispirto tadı bırakan kadınlar
girer rüyalarıma /
ama öyle değil /
ne kadar küçülürse küçülsünler /
mide bulandırmıyor
ilham sinekleri...
-Özge Dirik (26 Ağustos 2004)
O hep genç ama fevkalade yetenekli bir şair olarak kalacak anılarımızda ve içimizde… Son olarak bir aşk şiirini de eklemek istiyorum. Öyle güzel şiirleri vardı ki seçmekte çok zorlandım…
-İçimdeki Müzik-
bam telimde parmak izin duruyor
yeni boyanmış bir aşka oturduk
kalkarsak üzerimizde kalacak izi /
korsan limanlarda bekliyoruz birbirimizi
omzumuzda mırıldanan güvercinler dahil
aldatıyor bu kahperengi hayat bizi /
sarhoş olup zehirliyoruz sırlarını
bu aşkı herkese susmak
şarapsız çalmam kadar ayıp kapını /
içimdeki müziğin susması
altındaki tabureyi tekmeleyip kemancının
çalması gibi son notalarını...
-Özge Dirik (21 Ekim 2002)
Huzur içinde uyu Sevgili Özge…
ölüm ölümsüzlüğün başıdır insanın kendini öldürme yetkisi verilmemiştir inşaallah aklı başında değilimiştir Allah sorumlu tutmaz hayırlı cumalar
Şairler ölmez.
Şair Tahsin Özmen'in İthafını aşağıya alıyorum.
ZOR ZANAAT YAŞAMAK
ölüm yaprağın sararıp yere düşmesidir-
ya yaprak yeşilse nedir?
sevgili dostlar...;
bugün
bir artmak için
bir yaşam daha topladı ölüm…sessiz sessiz
nefeslerimiz kesildi
hepimiz dostsuz kaldık…artık bir can eksiğiz
aslında yaşamak...:
mezarın arka bahçesinde...
ebesi kör gözlü ölüm olan bir oyundur
bazen yırtık bir kefenle Azrail gelir...
kelebek kılığında, siyahlar içinde
ansızın söbeler ve oyun zamansız bozulur
ölüm...!
sakın kapımızı bir daha vakitsiz çalma
biz
çooooook...! çok üşüdük
hiç üşümesin Özge'miz...sığındı sana
onu güneşin kızıl göğsüne yasla
/...zor zanaat yaşamak...;
sanki asma köprüyüm iki yıldız arasında
o kadar ağır ve dayanılmazki yüküm
her gece bir yıldız kayar parmaklıklarımdan
ya on altısında ya yirmi altısında.../
//...ölüm; /ne öğrenilir...ne de prova edilir/
sonsuz bir susuştur
umarım...günahları yazan meleğin defteri dolmuştur...//
Ağustos 2004
hayata kendi dogrularimiz ile baktigimiz vakit sorun yok.. her sey kusursuz guzel..
caddede oynayan cocuklar.. yeni filiz acmis dallari.. yapraklar ucan kuslari.. kus sesleri dere cagiltisi.. selale hayati fisildiyor.. icimiz sevinc kapli..
az ote sehir merkezine ibret abidesi gibi kurulu.. ibnisina numune hacettepe yogun bakim onkoloji servislerine adim attigimiz vakit.. insanlarin yuz ifadesinden tutun.. bikkin ayak suruyuslere dek.. baska bir alem ile karsi karsiyasiniz..
uc ay once mista dayinin sapasaglam damadi koyde bi yer kazarken halsiz dusup.. ankaraya isine donuste doktora gorunme sozu verip.. kanser oldugunu ogreniyor.. tavsiye uzerine sanki duzelecek sigarayida birakmis.. durum agirlasip hic bir sey yemeyen icmeyen adam tahta gibi.. doksan kilodan kirkkiloya duseceksiniz.. serumla kan vermekle hayatami doneceksiniz..
mista dayi ikidebir haberini veriyordu.. cani alic cekmis.. sanki yiyecegindenmi.. agizina bez islatip veriyorsunuz damla damla su icip.. bir uzum tanesi suyu bir alic tanesinin yarisini geveleyip yutamadigini caresiz izliyorsunuz.. doktor hipokrat yeminine sadakatle fisi cekmiyor siz aci ile kivranip olmek istediginizi soyluyorsunuz.. kolunuzu kaldiracak derman.. parmaginizla bogazinizi slkacak guc bulsaniz mesele yok..
dun fadim halayi cocuklarin yaninda dur ben resulle beklerim sen gelme dedi.. gittiginde yasiyormus hala.. agizinizda solunum cihazi.. burunlarinizdan.. etinizi yara yara kan.. bofaazinizdan hiriltiniz kan geliyor ama yasamaktasiniz.. zor yani..
aksam ben koydum ineklerini iceri.. hoca mista dayi gelmedi bizde yiyecez demisti.. tam o sirada geldi ankaradan.. israr etti yemek hazir.. (sabah biz mista dayi ile kahvalti yaparken fadik hala ankarada bebelerin yaninda kalacam yemegi hazir edeyim aksam mista dayinla yersiniz demisti) dedi peki dedim.. ben isitir kurarim sofrayi mustafa dayi otur dememe ragmen israrla sen otur aksama dek yoruldun mal pesinde derken.. tel aci aci caldi.. kotu haber tez yetisir zaten.. sonra ardi arkasi kesilmedi telefonun.. sanki diger insanlar haberi yokmus gibi arayip.. vaay basiniz sagolsun diyor bu tur durumda.. aslinda aninda yauyiliyor.. mista dayi biraz agladi sizladi.. cay icerken duruldu.. sunu soyledi..
aslinda bir yonden iyi oldu oda kurtuldu.. coluk cocuk hastane yolu perisanliktan dedi..
.. yani saglikli insan icin olum ne kadar manasiz ise.. iste kimsenin icini okuyamiyoruzki.. cok acimi cekiyor.. onulmaz dertmi var.. bugun durkhaym kanali ile iyi biliyoruz ki.. intihar psikolojik degil sosyolojik vaka..
dini inancli dini inanci az olana gore daha az meyilli.. evli bekara.. genc yasliya.. varlikli fakire gore daha az meyilli..
gonul hic olmamasini arzu etse bile.. enderde olsa gepegenc.. asik karasevdali.. basarisiz.. itilmis.. siddete maruz kalmis.. icerde sevgiye ac bosluk dolmamis.. insanlarda da goruyoruz..
kendine gani rahmet diler.. dermansiz derde dusurme yarabbi derim saygilar..
İlk yorumumu, önceki yorumları okumadan yazmıştım;yorumları okuduktan sonra şairin, intihar ettiğini öğrendim ve daha da çok üzüldüm. Kendisine Allah'tan gani gani rahmet dilerim.
Gülizâr Melahat Temur
Rize
Bayan, 92
19.10.2012 08:43
Şairenin neden inhar ettiğini sadece Allah bilir.Sevdiğine kavuşamamanın eleminden bunalıma düşmüş olabilir. Ya da şevkat ve ilgiden mahrum kalmışsa....dünyayı ve ölümü farklı algılamış olabilir.
Kimsesizlik ve naçarlıktan böyle kötü bir sonla noktalanmış yaşamı.
Diğer bir husus da ''aşk ''ı hastalık derecesinde yaşamak...ne kadar doğrudur?
Can Allah'a aittir o alır....bu can bizim olsa ben de bu can'ı iade ederim.
Şairin daha çok genç olmasından çok etkilendim.Ah güzel kardeşim ah....
Mesajı Sil
değerli kalem erbabı Gülizar hanımın nadide yorumlarına
katılır Allah bizleri bu tür 'afetlerden, belalardan, musibetlerden' muhafaza etsin derim.
kimsenin ağzının ve heyecanının tadını kaçırmak istemem ama günün şiirleri çok sık olarak intihar edenlerden seçimeye başladı bunu doğru bulmadığımı bildirir saygılar sunarım.
Bir veda şiiri. Sabah sabah yüreğim sızladı, boğazımda bir şeyler tıkanıp kaldı. Akciğer kanserinden müzdarip bir hastanın ölüm halini anlatıyor; belki de kendi durumunu anlatmış. Şair öldüyse Allah rahmet eylesin, yaşıyorsa da Allah uzun ömürler versin.
Seçkiye teşekkürler.
Bu şiir ile ilgili 42 tane yorum bulunmakta