Vasıfsız Şiir Şiiri - Ahmet Süreyya Durna

Ahmet Süreyya Durna
131

ŞİİR


12

TAKİPÇİ

Vasıfsız Şiir

Tâbir-i câizse eğer; cılk yumurtaya döndürdüler,şiiri! . Diğer bir ifâdeyle; yolunmuş kuşa çevirdiler,bu edebî sanatı! .Adeta şamar oğlanı gibi; gelen bir tokat atıyor, giden bir tekme vuruyor şimdilik.. Dolayısıyla yüzükoyun yerde sürünüyor,şiir.
Canı sıkılan kafa kağıdı,müsvedde türünden bir şeyler karalıyor ve adına “şiir” diyor. Maşaallah memleket,şairlerle (!) dolu.Şiirini kendisinden başka,kimsenin okumadığı şairlerle.Artık şiir adına nasıl bir sanat katliamı yapıldığını,varın siz düşünün! .Bu sahada usta bir münekkit,veya bir şair-i âzam görünürde olmadığına göre; (olsa kim takar zâten) öyleyse devam,çala kalem şiir yazmaya.Bir malın kalitesizliği,onun ucuzluğundan ve yığılmasından anlaşılır sanırım.
Gezdiğim bölgelerde ilk işim; kütüphanelere ve büyük kitapçılara uğramak olur. Şiir kitabı raflarına baktığım zaman,hiç de esamisi okunmayan sözde şairlerin,küçük hacimli şiir kitapçıkları ilişir gözüme.. Zoraki şairler kategorisine girmek için yazılmış,şiir kitapçıkları.Gazeteci kimliği ile sorarım bazen, 'satabiliyor musunuz? 'diye.
Kitapçı,bir listeyi,bir de raflarda duran kitap sayısını gösterir ki tam eşit sayıdadır.Sayısına bereket hiç eksilmemiş henüz..Bazıları,halkın okuma alışkanlığı olmadığından falan dem vurmaya kalkışmasın zinhar! .Ben gazete,diğer kitap ve külliyatlardan bahsetmiyorum,”şiir”den bahsediyorum ve de şiirin okunurluluğuna inanıyorum,şiir olursa tabii..
Çoğunu yakından tanırım şiir adına yola çıkanların.Birçoğu yakın arkadaşımdır. 'Körler ile sağırlar birbirini ağırlar' misali,herhangi bir yarışmanın jürisi de kendileri olurlar,dolaylı katılanı da! .Yâni bay şairlerimiz, 'dublör' kullanırlar filhakîka! .Badehu,yarışmanın finalist şairleri de,yine kendileri olurlar..Ya 'müstear' isimle,ya da bir yakını adına yazdığı şiirle! ..
Teselli kaynağı işte! .Kendileri çalıp kendileri oynarlar.Bir bakarsın,Anadolu'nun ücra bir kasabasında matbaa anlaşmalı,üç-beş şiir temayüllü genç; acemice bir dergi çıkarmışlar..Bir bakarsın üç-beş sayı sonrası kapanıvermiş! .Amaç,zâten devamlılık arz etmesi değil,tatmin olma iştihası ve kendini deneme! . Artı,dil egzersizi yapabilme! .Ondan kelli,teraslarda gûya metropol şairi geçinme tutkusu! .Bir bakarsın o üstünkörü şiirler,basit bir kompozisyon ve bir ön yazı ile hemen kitaplaşıvermiş! .Emekleme dönemine daha yeni başlayan şair ise; terasa çoktan çıkmış bile,kendince! ..
Yanlış anlaşılmasın,kimseyle alıp/veremediğimiz bir durum yok,bu hususta..Sıkıntım kutsal bildiğim şiir sanatının rastgele çekiç gibi,dil darbeleriyle estetiğinin bozulması ve ihtişamının dumura uğramasından kaynaklanmaktadır.Hiç de verilmeyen, 'yeni imaj'lar verebilme uğruna,esas ve orijinal şiiri ve de şiir sevgisini; gönlümüzden koparıp Kaf Dağının ardına sürgün etmeye de kimsenin hakkı yoktur.Herkesin kendine göre bir şiir tanımlaması olsa da; bence en geçerli ve anonim tanımlaması şudur:
Şiir:Bir doktor neşteri kadar keskin,bir sargı bezi kadar yumuşak,bir su kadar berrak ve akıcı olmalıdır..
Şiir:Ham armut gibi kekre olmamalı ve boğaza takılmamalı..Bir yorgunluk çayı gibi yudumlanmalı, okurken dinlendirmeli,insanı mâverâya götürebilmelidir..
Şiir:Sır ve hikmet dokulu ve girift örgülü şahâne bir dantela güzelliğini kıskandıracak derecede; mahâretli bir ustanın gönül tezgahından çıktığını hissettirebilmelidir..
Şiir:Aşk ikliminden esen ılık rüzgâr misillü ruhu okşamalı; rehavet değil,ferahlık üflemeli ve kısaca hasreti,hüznü,vuslatı,acıyı,sevinci tüm sosyal boyutları ile volkanik arzuları,pürüzsüz bir dille topluma aktarma sanatının özelliğini taşımalıdır..
Aksiyondan uzak,kalitesiz ve günaşırı bu şiir; rahmetli Üstad Necip Fazıl'ın merceğine takılsaydı eğer; bir yüz hatlarını kırıştırır,bir de kağıdı buruşturduktan sonra,'Yazık israf olmuş' der,atardı..
Şiire yönelik 'özeleştiri' içeren bu yazıma karşılık vermek isteyen olursa,usûlü dairesinde tartışamaya hazırım.Ülkemde,her üç kişiden,beşinin şair geçindiğini gördükçe; bu kulvarda at koşturmaktan utanıyorum,doğrusu.
Geçen gün internette şiir sitelerine girdiğimde 'tebdil'im şaşıyordu az kalsın! .Sanki pıtrak tarlasına girdim! .Anlaşılan nüfus kütüğünde kaydı bulunan,yediden/yetmişe herkes şair! .Yalnız bizim çaycı Keyfo dayı hâriç! .
O da,ahraz oluşundan gâlibâ! ..

tel/faks:03445113275

Ahmet Süreyya Durna
Kayıt Tarihi : 14.5.2006 12:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İrfan Yılmaz
    İrfan Yılmaz

    Sevgili Dost:

    Tekrar tekrar okunması gereken bir yazı . İki şeyi tebrik ediyorum.

    1- Yazılanların gerçekçiliği...

    2- Bunları söyleyebilme cesaretinizi.

    Her şey gönlünüzce olsun.

    Bu güzel yazıya ilk yorumu düşmek bana kısmet oldu. şanslıyım.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Ahmet Süreyya Durna