“-Kayacaağılın öğünde
emen aşıp duruyoz
her emenin başında iki gişi
biri gazıyo
biri kürüyo
Akmemedin İbirem öteden beri geliyo
O yanımıza yaklaşalakdan
Bizim oğlan “-bunun adı filyemiş”
“-goca köyde bu fidanı bilse-bilse bu adam bili
ne de olsa görmüş-geçirmiş
ilim-irfan sahabı” dedi
İrbem ağa duymamış gibi
“-ne o len armıt mı dikiyonuz” dedi
oysa bizim oğlanın iki hafta önce
armıt fidanı getirtdiğini
köyde bilmeyen yoktu ki
“-pekey İrbem Ağa
bu armıdın cinsi ne”
“-valla dilimin ucunda da
ne deyiviriyollardı buna
fildişi miydi, balyemiş miydi
Eğridir’de adam Kovada’ya do(ğ) ru gederken
yolun sağında söykeltmiş gomuş
nerden baksan elli-atmış dagar”
ne varısa hinci bu meyva da var
“-demedim mi çok yaşayan deği
çok gezen gören bili
bunun adı filyemiş imiş emmi”
“-sen benden çok yaşacan
Süleman
hay sen çok yaşa fil aklıma geldi de
filyemişi” deyemediydim
Hacı bunun bi ğözel meyvesi oluyo
valla ben de alcağdım da
buralarda bunun fidanı yoğumuş
aklım galdıydı
demek bizim ovaya da filyemişi gelceğdi ha
gün gelecek buna gark olacak goca ovva
iricene, datlı, alasulu
daha ermemişimiş
erince şeker gibi oluyo dedi adam
tevatür ikisi bi kilo gelcek
hemide çok bahalıymış
ihraş malıymış
adam dalından endirmeden daha
ihraşcılar “-bana ver, bana ver” deye
adamın gapısından getmeyollarımış
emme!
ne zaman ordan geşsem
adam içinde evzinip duru(yor)
ya sulayodur, ya ilaşlayodur,
elinde ya bi çapa, ya bi budama makası
ya otunu gazıyodur
ya fışgırıkları ayıklayodur
demek bizim köyde de filyemişi var ha
maşşallah-suphanallah
aferim valla genşler
zati bu memleket ne görüse sizin gibi
ilim-irfan sahabı
ileri görüşlü gişilerden görcek inşallah
tahsıllı adamdan bu memlekete
zaral gelmez arkadaş
yeterki bizimkinner gibi
yarım tahsıllı olmasınnar
ne demişler: “az bilenden gork arkadaş”
yalınız Hacı demedi deme
böyle bi zıratdan bişiy yapdın mı
üsdüne düşcen epap
marağın bu olacak
mütemadiyen ilgilenecen
çocuk nası, bu da öyle bacanak”
babam alakada ciddiyetsizlik etmedi
“-yau bacanak kaş şey zati
bi derdimiz bu deği ki
bundan mı tedarig etcez
ehliyalın geçimini”
“-yooooooooo
öyle deme...... o adam gibi bak
senin nafakanı burası çıkarcak
Eğirdirdeki adamın
bütün çocukları okumuş
dokdur, mendis, öretmen olmuş
hepiciği yan gelip yatıyomuş
adamın paraya etiyacı yok ku
ne zaman ordan geşsem
“-İrbem ağa deye beni çağırı
her ziman mersedesler, şevroleler
anladıvırı hu oğlanın,
hunu damada yeniceleyin aldım deye”
bizim güçcük bilader,
İrbem ağanın şevrolesinin
tekerine daş ko(y) du
“-amca sen ordan neye geçiyon
yani neriye gediyon
orda yürüyon mu
moturuna mı gediyon
yonusa arabaynan
dolay dolay geziyon mu
ben de ordan ömrü hayatımda
bi defa geşdim de
orda Govada’ya geden yol, dağın dibi
yolun gıyısı Govadaya akan dere
eyi hadi sol yannı ova gene de
sen dereden nası atladın peki
gederkene sağdakı bu filyemiş çiftliği nerde
bu adam budayo mu
sulayo mu
senin yolunu mu
gözetleyoru
sonura bu adam kim
adı sanı neci
seni nerden tanıyoru”
bobam başını salladı
sinirli, sinirli
“-galekdersiz eşşoğlueşşek” dedi
“-gosgocaman adamı ma(h) çıp etdi”
DİPNOT
emen: ağaç fidanı dikilecek çukur
alasulu: ham değil ancak tam olarakta ermemiş, henüz olgunlaşmamış
Kayıt Tarihi : 12.11.2007 18:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Onun bütün derdi, imkanı olanların daha iyiye, daha güzele teşviki ile diğerlerine örnek olmalarını sağlamaktı ben sadece bir deklanşöre bastım
Çok güzeldi çok....hatta ötesi bu yüzden tam puan sayın Çelikli
Sevgi ve saygı ile....
TÜM YORUMLAR (2)