Bir çöl serabı görür gibi aşıktım O'na.Dudaklarım kururdu da, yinede çevirmezdim Ondan yüzümü.İmkansızlık kılıcım elimde, Onlu rüyalarda bileylerdim ruhumu. Her bakan, yüzümdeki çizgilerde O'nu gördüğünü söylerdi.
Hayret..!!
Onca gizlemeye çalıştığım ben'lerde, nasılda aşikar oluyordu.
Zaman, nasıl ilerliyor O'nun oralarda bilmiyorum ama, benim burda kumsaatleri devri yaşanıyor.Geçiyorum o dar boğazdan da, kendi boğazımda yutkunamıyorum.
SesiNi mahkum ettim.Aşk diyenlerle alay ediyorum şimdilerde.Mendili kapıp vermiyorum bir daha.Ağlatıyorum sevdalıları.Yediverenleri kıskandıracak güzellikte bakıyorum gökyüzüne.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman