19 Ağustos 1966,
saat 14.22’de
Doğu’nun yorgun bağrında
bir kez daha titredi Varto.
Yer sarsıldı,
6.9’la vurdu yürekleri.
Evler çöktü,
umutlar kırıldı.
İlk sarsıntı mart ayında gelmişti,
5.6’lık ince bir uyarı.
14 can, 75 yara—
bir öncü acı.
Ama asıl yıkım,
ağustosun kavurucu öğlesinde çöktü.
2.394 hayat
sessizce toprağa karıştı,
binlerce yara
hem bedenlerde
hem yüreklerde açıldı.
Varto yıkıldı,
ama sarsılmadı.
Her enkazda,
her kırık duvarda
yeniden doğmanın tohumu saklı kaldı.
Kayıt Tarihi : 17.8.2025 18:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
19 Ağustos 1966 günü, saatler 14.22’yi gösterdiğinde, Muş’un Varto ilçesinde öğle sıcağı hüküm sürüyordu. İnsanlar tarlada, evde, sokakta günlük işlerinin peşindeydi. O an yerin altından yükselen uğultu, önce kısa bir sarsıntı gibi başladı. Ardından korkunç bir gürültüyle bütün kasabayı sarstı. Binalar birer birer yıkıldı. Toprağın, taşın, kerpicin altında çığlıklar boğuldu. Daha mart ayında, 5.6 büyüklüğündeki depremle 14 kişinin hayatını kaybetmesi, aslında bir uyarıydı. Ama kimse böylesi bir felaketin birkaç ay sonra kapıyı çalacağını bilemezdi. Ağustos’un öğlesinde, 2.394 insan sessizce toprağa gömüldü. Binlercesi yaralandı, evsiz kaldı. Varto’nun dar sokakları, artık acının ve yasın yollarına dönüştü. Yine de her enkazın kenarında bir umut kıvılcımı vardı: Enkaz altından çıkarılan bir çocuk, duvarın arasından sızan bir dua, birbirine sarılan insanların direnci. Varto kırıldı, ama pes etmedi. O gün, Doğu’nun taşlarına bir kez daha yazıldı: “Yıkımın ardından bile, yeniden doğuş vardır.”
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!