Varşovada Sağ Kalan Adam
(Erkek korosu, orkestra, söz)
Arnold SCHÖNBERG
Koro:
On kastrato sesi
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Mısrı Kadim / Asaf Halet Çelebi
acaba ot gibi yerden mi bittim
acaba denizlerde mi şaşırdım
ve zamanı nasıl unutmaktayım
zaman unutulunca mısri kadîm yaşanabiliyor
kendimi unutunca seni yaşıyorum
yaşamak
bu ânı yaşamaktır
ammon râ' hotep
veya tafnit
kim olduğumu bilmek istemiyorum
yalnız etrafında nefes almalıyım
dut bu â'ru ünnek pahper
kama pet kama tâ
mısır metinlerinde okuduğum cümleler
seninle okuduklarımsa büsbütün başka şeylerdi
seninle bir bahçedeyiz geliyor bana
orada hem var hem yok gibiyim
daha doğrusu bütün bir bahçe oluyorum
insanlığımdan çıkarak
kama pet
kama tâ
Bu uzun şiiri bilerek seçtim.Cumhuriyetin başlarında bir adam epik bir şiir icadetmeye çalıştı.
O dönem şiir bambaşka havalardaydı. Materyalizm veya determinizm dışındakiler taht el beşer - alt insan-kabul ediliyordu.
Asaf halet,bir dünya başkentinde, dünyanın tarihsel ve coğrafik kültürlerinin merkezinde bir şehir olan istanbul kentinde büyümüştü.
Bugünkü haliyle değil ama 1800 lü yılların ıstabulu bu söylediklerimi hakedecek uygarlıklar arşivi gibiydi.
Ancak bir gerçek vardı ki asya ve afrika kültürü eskiyi temsil ettiği nazariyesiyle revaçta değildi.
Bunun yerine entelektüelimiz Paris'e odaklanmıştı.
Doğu düşüncesi bile Paris'te bulduğu yer oranından daha düşük bir yansımayla entelektüelimizce ilgi görüyordu.
Romanda Filibeli Ahmet in 'amak ı hayal'i,şiirde ise Asaf Haletin şiiri, felsefenin epik üslubu ile dar günü birlik sınırların üstünde kozmik bir derinliğe
ilerlemek istiyorlardı.
19. asrın akıl ve teknolojiye sıkışan insanı yeni bir açılım yakalamak için postmodernizmi seçti.1970 li yıllar sonrasında batıda hayli yaygınlaşmış bu akımın izleri Türkiyeye de taşındı.
Harry potter'lar, Yüzüklerin Efendisi,kripto ve şifrelere dayalı gizemli sinema,şiir roman ve her türlü edebiyat ve sanat etkinliği hızla piyasalaştı
Aslında Warşova,Akdeniz havzası kökenli kültürlerin önemli bir kavşak noktasıdır.
Hristiyalığın kolları olan iki ana mezhep,lehistan döneminde osmanlı ile münasebetler ve önemli ölçüde ibrani nüfusunu gözeterk yazdım bu sözlerimi.
Bu kompozisyon içinde bakıldığında Şair dünyadakinden çok akdenizde doğup avrupaya yayılan semavi dinler denilen ve aslında aynı kaynaktan beslenen kültürlerin sıralamasını,Tadat ını ve tartısını yapmış oluyor
Üstelik bu kültürü ulus kavramına indirgemekte bana eksik yapılan bir inceleme sonucunda bir eksik bulma olarak gözüktü
Örneğin Şiirde geçen Salambo nun epik öyküsü Gustav Floabert in romanı boyunca harika bir üslup düalitesi içinde anlatılmıştır. Yazar bir anlatan olarak roman boyunca gerçekçilik ve olağanüstü güçlere inancın sarmal bir şekilde anlatımını başarmıştır.
Son cümlesini hala hatırlıyorum romanın.
Hamilkar Barka nın kızı Salambo,Tanrıça Tanit'in- ay tanrıçası- kutsal harmaniyesine dokunduğu için işte böyle öldü.
Bu final roman boyunca sürüp gelen mistik düşünce anlatımının ve realistik anlatımın hangisinin doğru veya haklı oduğuna ilişkin tereddütle başbaşa bırakır okuyucuyu.
Bana kalırsa insanlık tarihinin her dönemi yadsınamayacak bir öneme sahiptir. Evet eksiklik hissi daima olacaktır ama bu eksiklik hissi gelecek içinde geçerli olacaktır.
Saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta