Ey gül yüzlüm, çakır gözlüm; senin aslın nereli?
Kıpçak, Varsak’la karıştı, kızlar alıp vereli
Şu Balkayası’ndan geçtim, güzel ben seni seçtim
Az bakışlım, al yazmalım, yolum yolun dereli
…
Avlağa’dan çıktım yaya, vardım da Eskiköy’e
Kozanoğlu’ndan söz gelir, eskiyen yeni köye
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.