Açlığın ve soğuk gecelerin çaresizliği nasıldır bilir misin? ......
Yine açım, yine soğuk bir gece ve yine baş başayım kendimle…. Yine hayalimle, rüyamla, ruhumla da olsa seni düşünecek bir yer arıyorum.. İşte yine seni bulup kaybettiğim yerdeyim…. Rüyamda ki rüyadasın…
İliklerine kadar donduran soğuk karlı bir gecede, tırnakları bile titreten sonbaharın son ayları altında yağan karlı yıldızsız bir akşamüstünde; bir aşk iskelesinin altına gizlice girip, tozlu raflara kaldırdığın sevgini, yeniden serip de çırpmadan yatak yaparak üzerine uzanıp yattığın oldu mu? hiç….
Veya daha beter yıldızsız bir gecede, gece boyunca sevgi açlığından, açlık nefesin kokarak, içini ısıtan sevgi kanının çekildiğini hissederek, soğuktan kıvrılmış titrerken, bu sabah kim? yüreğine bir avuç özlem, bir bardak sevgi, yada bir tutam aşk mı? yada akşamdan kalma bir dilim dostluk mu? getirecek diye düşündüğün oldu mu? ...
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Şiirler geçmişin fotoğrafıdır. Zaman çok güzel anlatılmış. Kutlarım. Selamlar...
Tüm dostlara teşekkürle sevgiler saygılar var olun iyi ki varsınız..:))
Sevgiye aç
* Özleme ihtiyaç
* Aşka muhtaç...
* Sana ise yoksulum..
Harika..Kutlarım kaleminizi..
Aldı götürdü...
Ufku geniş yazarın kaleminden böylesi güzellikler süzülürdü ancak. Kutluyorum yüreğimle. +10
keyfle okunuyor, akıcı bir dil ve harika bir sonuçla sunum.. sizi tebrik ediyorum ve diyorum ki yazmak yakışmış......+10 ant.
NAZ.
büyük bir keyifle okudum,yürek ve kalem sesiniz hiç susmasın şair
kutlarım
sevgiyle kalın e mi
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta