Varoluş, hayat ve ölüm üzerine küçük yaşlardan beri düşünüyorum. Hiçbir zaman hayatı, üzerine düşünmeden yaşayan biri olmadım, olamadım.
Olamadım diyorum çünkü varoluşsal arayışım bazen canımı çok yaktı. Böyle anlarda, çevremdeki pek çok insan gibi gündelik hayatın içinde akamadığım için kendime öfke duydum.
Yıllar içinde hayatı ezbere yaşamaktansa, üzerine düşünerek hatta tefekkür ederek yaşamanın aslında bir hediye olduğunu anladım.
⭐️💫
Bunu hakkıyla yapanların hem içsel, hem dışsal dünyalarını şekillendirebildiğini fark ettim. İnsanın kendi elleriyle kendi gerçeğini yarattığını, bunu yapmanın ilk adımının da kendi varlığını derinlemesine görmeye başlamak olduğunu idrak ettim.
Uzaklardaki cennet ve cehenneme gelene kadar, yeryüzünde oluşturduğumuz alemlerin sorumluluğunu alabilmenin güzelliğini ve önemini kalbimde hissettim.
🧡
“Cenneti ve cehennemi illa ki gelecekte arama.
İkisi de şu an burada mevcut.
Ne zaman birini çıkarsız, hesapsız ve pazarlıksız sevmeyi başarsak, cennetteyiz aslında.
Ne vakit birileriyle kavgaya tutuşsak, nefrete, hasede ve kine bulaşsak, tepetaklak cehenneme düşüveririz.”
Şems-i Tebrizi
Kayıt Tarihi : 6.2.2022 12:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!