Ufkun gerisine kaçtım,
'yokum' diyorum sorana,
zonklayan beynimden,
fırlayan muamma:
'yağmurlu bir bahar günü,
bir köy mezarlığında benim işim ne?
bu taze ceset,
her şeye yapışan bu çamurlu toprak,
ya bu su dolu,
karanlık kuyu,
üstelik bu bahar mevsiminde..'
kaçışım,
yağmurdan mı?
mezardan mı?
kendimden mi?
bir arkadaşım var,adı 'HİÇ',
biz her akşam,
boğazın en izbe kuytuluklarında,
ölümü meze yapıp,
geçen günleri,gelecek günlere katıp,
sulu rakı kıvamında ufak ufak demleniyoruz,
hayatın şerefine kadeh tokuşturuyoruz.
içtiğimiz bulanık,
yediğimiz bulanık,
gördüğümüz bulanık.
her geçen gemi önünde saygıyla eğiliyoruz.
onlar ki, yıllar gibi geçen,
yavaş yavaş gidişin seyyareleri..
dönülmez akşamın ufku mu? desek,
meçhule kalkan mı? desek,
önlerinde saygıyla eğilsek..
dostlar! bu akşam çok içtim,
varlığımı kustum,
ruhumdan 'HİÇ' çıktı...
Kayıt Tarihi : 10.5.2008 17:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
köy mezarligina gömülen canlara rahmet olsun.
TÜM YORUMLAR (2)