Herkes iç acılarının toplamı ile can kırıklıklarını bir denklemde eşitleme derdine düşüyor.
Kimsenin dış acılarının izdüşümlerinin yarattığı iç bükey sancılardan haberi yok.
Kusursuz işleyen evrenin trigonometrisinde varlığının eriştiği kenar uzunluğu ve onların tanrıya olan açısında, ışığın doksan derece açıyla düştüğü avuç içlerinde yaşıyor özlemleri.
Herkes kendi iç çelişkilerinin ağırlığında, Karanlık bir boşlukta yüzdürür korkularını.
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta