Nasıl yaşamam gerektiğini anladım bir gün,
Sessizlik indi kalbime, söndü her türlü düğün.
Gözümdeki perde düştü, özde kaldı bir hüzün,
Meğer her nefes, ölüme yazılmış bir düğün…
Kandil gibi titriyordu içimde her an,
Ne bir heves tamdı, ne dünya tamamlanan.
Bir adım ileri, bir adım geriye yanan,
Ateşi görmeden yanmakmış insan olan…
Sustum, çünkü söz yetmedi vuslata,
Kaldım, çünkü gönül erdi fıtrata.
Her doğan gün, bir vedaydı hayata,
Ölüm değilmiş son; dönmekmiş hakikate…
Ben zannettim yaşamak, biriktirmektir,
Oysa aşkı bulmakmış, eksiltip gitmektir.
Can cana değdiğinde, benlik gitmektir,
Ölmek dedikleri, aslı hatırlamaktır…
Kayıt Tarihi : 15.6.2025 22:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!