Adım adım geçtikçe, başa sardı şu yollar,
Hayatı arda atıp, ben ukbaya varırken...
Anım anı seçtikçe, boşa kardı şu yıllar,
Salatı sona satıp, ben selhaya varırken...
Hem de kör bir düğümle, bağlanmışım keyfime,
Kurtulmak istedikçe, hep yenildim nefsime,
Şeytana halka takıp, gelmeliydim kendime,
İbradı balla tadıp, ben ikraya varırken...
Elimde ki klavuz, Rabden gelen kelamdı,
Oysa insana vahiy, arşdan inen selamdı,
İblisin kollarında, gençlik benim Bel'amdı,
İrşadı zora çatıp, ben belaya varırken...
Oysa bir imtihandı, bütün varlık sebebim,
Varlığımın ahmakça, bittiği bir yerdeyim,
Nedametim dilimde amma o son gündeyim,
Müjdadı, cana batıp, ben selaya varırken...
Dilşadım, yüreğimde, huzur yok senden ayrı,
Sultanısın gönlümün, Yavuz yok benden ayrı,
Hakkın helal olur mu, bilmem ki tenden ayrı,
Feryadı ruha katıp, ben kübraya varırken...
Büyük bir deprem gibi, korku aklı delermiş
Mahkeme-i kübrada, hüküm haktan gelirmiş,
Belki, affa münhasır, yüzüm candan gülermiş,
Mirsad-ı canla tutup, ben tuğbaya varırken.
Ukba: ahiret
Salat: namaz
Selha: kıyamet
İbrad: bir ibadeti en kolay zaman da yapmak
İkra: okumak
İrşad: doğru yolu göstermek
Müjdad: müjde
Dilşad: güler yüzlü sevinçli kimse
Ferhad: ferahlık
Mahkeme-i kübra: büyük mahkeme
Mirsad: cennetin kapısında ki melek
Tuğba: güzellik, iyilik, hoşluk
Murat Bekir Alpars
Kayıt Tarihi : 31.12.2023 03:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!