Kimin neyi yoksa tasası ondan,
Bu yüzden herkesin kederi vardır.
Yeni istek başlar geldiği sondan?
Arzunun sayısız neferi vardır.
Belki biraz zayıf, belki şiddetli,
Herkes edeplidir, herkes iffetli,
Burada değersiz, orda kıymetli,
Kimse ucuz değil, ederi vardır.
Yoksul huzursuz da, zengin mi rahat?
Özürlü mü sağlam, sağlam mı sakat?
Tatlının içinde lezzet var fakat
Acının da kendi şekeri vardır.
Şeylerin tamamı özgür değiller,
Cazibe gereği bütün meyiller,
Kuvvetle işlenir bütün fiiller,
Ya iteri, ya da çekeri vardır.
Kimi dilek diler, ya adak adar?
Kim ne sefa sürer, ne acı tadar,
Yokluk sahiline varana kadar,
Nice yolsuz yolun seferi vardır.
Yaralım başıboş sanma kendini,
İnsen elleriyle kurmaz fendini,
Biraz anladıysan gönül rengini,
Her şeyin mutlak bir kaderi vardır,
07.10.2010…Mustafa YARALI
Mustafa YaralıKayıt Tarihi : 7.10.2010 22:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Geçmiş bir dönemde gençler arasında bayağı ilgi gören bir yaşam tarzı adeta moda olmuştu.
Giyimine kuşamına önem vermeyen, saçı sakalı birbirine karışmış, hayat gailesi olmayan, ev – bark, çoluk çocuk, gelecek düşüncesinden uzak, günlerini gün eden eyyamcı bir grup ve yaşam tarzı…
Hippilerden bahsettiğimi belli bir yaş grubu bilirler.
Bunların çoğunun para pul derdi yoktu. Belki de nereye harcayacaklarını bile bilemiyorlardı. Sonra bir şekilde hayattan ve insanlardan koparak yaşadılar.
Bir kısmı da artık yapacak hiç bir şeyleri kalmayınca “intihar”ı bir kurtuluş olarak gördüler. Bir dönem Avrupa gençleri arasında da bayağı yaygınlaştı.
İnançsızlık, her şeyi elde etme ve doyuma ulaşmışlığın oluşturduğu boşluk…
Sonuç hayattan kopma, herkesten uzaklaşma ve intihar etme…
Her şeye sahip böylesi insanlar bile çaresizleşebiliyorsa, yapacak bir şey kalmadığı için amaçsızlaşıyorsa, hiç yoktan kendilerini bir kedere sürüklüyorsa, iradelerine yenik düşüp arzu edilmeyecek arzu onlar için çare oluyorsa varın gerisini siz düşünün.
Bir zamanların çok ünlü iş adamı şeker hastası olduğu için çok sevdiği tatlı türü şeyleri yiyemezlermiş. Canı çektiği zaman da bir pastaneye uğrayıp birilerine tatlı ısmarlayıp onun yiyişini seyrederlermiş.
Rivayet böyle.
Bizde fısıltı dünyasının rüzgârını estirdik, doğru mu yanlış mı araştırmadan. Kimseye zararı olmayacak bir söylenti. Rencide etmiyoruz. Önemli olan bu.
Herkes iffetli, herkes edepli…
Kim edepsizliğini kabul eder ki?
Kim kendini iffetsiz görür ki?
O “şeyler” ne ise onlar bile edepli ve iffetliler. Asla söz söylettirmezler kendilerine, edep ve iffetlerine…
Uzatmayalım.
Hepsi olduğu kadarmış. Olmadığı yerde kadermiş…
Her şeyin mutlaka bir sebebi olacağı düşüncesiyle, çok şey kaderdendir diyoruz.
Güne düşen şiiri ve şairini kutluyorum.
16 Ocak 2014
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
'Olduğu kadar,olmadığı kader' derler...
Kalemin dert görmesin. Şiirdi..
TÜM YORUMLAR (8)