Vardı Ardı Şiiri - Naki Aydoğan

Naki Aydoğan
1318

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Vardı Ardı

Bir tane insan var
Her şeyden bir tane
Bir tane kedi bir tane köpek bir tane ayı
Her şeyden bir tane
Dişi erkek fark etmez
Kap aş
Dışındakinin içindeki
Her şey o bir şey etrafında her şeyin tasviri
Karakter olarak insanlar hayvanları edinir
Hayvanlar bitkileri
Ve mizaçlarını beslerler
O bir tane onlara giderler
Arkasını görmez önünü bilmez
Sağını solunu duymaz
Kendini işitir
Onda şunda bunda bir tane
O bir taneye kendisine varır

Hayat her şeye çıkan bir yoldur
Her şeyden dönen bir yoldur da
Derman keser yokuştur da
Diz yuvarlayan bayırdır da

İnsan çok hayvan az insan
Kendisi bile değil insan
Yok, madde bile yok ki maddeden olsun
Açık pencere kapalı kapı

Olan dört element madde denen şey
Yokluğun varlığı
En açık kanıt ışıktır
Kanıtlamak ise yanmaktır
Kap yanmak aş ziyan olmaktır
Ölüm gerçektir
Gerçek
Er geç geçecek
Nasıl gerçek
Yokluğumuz gerçek
Peki ya varlığımız
Arlığımız namus ve şerefimiz
Kapıştığımız duygularımız
Kaçırdığımız düşüncelerimiz
Bilemediğimiz fikirlerimiz
Kalan sevgimiz ve kestiğimiz saygımız

Taş
Bu yer kabında bu gökyüzü boşluğunda aştığımız aş
Biz dağları aşarken
Boğamızdan aşan aş, aşktır
Hayatta bize aşıktır ama yer bizi toprak
Gözümüz doymasa da
Nasıl anlatayım yok ki madde…

Taş yuvarlanır
Kopmuştur kayasından
Bağı peşini bırakmaz ruhu
Bir zihin durur
Kavrar
Taş kavrar mı
Bizi kavramazsa nasıl duvar ördürür
Taş çağıl uğuldamasında
Biz anlarız ve unuturuz anladığımızı ve de ikinci kez biliriz
İncidir
Ve bu yüzden incitiriz de çok
Anlamadıklarımızı
Çoğu zaman ve az zaman derstir anılarımız
Bağ düğümlerimiz
Ve biz sadece bağ düğümleriyiz
İnsansak bir insanlık düğümüyüzdür bir insan
Vardı ardı

Hava penceredir
Her yere açılır
Kapısız yerde düş aleminde kalabiliriz
Uyanmalıyız bir bilinç
Su yıkandığımız yol hayattır
Akar, gerçek akar
Hayallerimiz bir hava teneffüstür
Acele ederiz yetişmeye
Kapalıyız kapalı bir evren içinde
Madde içinde
Maddi
Madde ise yokluğu içinde bir maneviyatıyız
Maneviyatımız
Maddiyata taparız maneviyatımızı harcarız
Bitti
Kararlı olmalıyız bir film daha
Bir başlangıç hayat daha

Dikkat
Yuvarlan taşlarla başladık duvar örmeye
Sonra kayaları kesip taşları oyduk
Yaşadığımız olaylar tarih yazdı
Bulunduğumuz buluşlar keşif yazdı
Durduk ve düşündük bilim teknoloji yazdı
Bir ufuk pencere
Bir fay hattı kapıdan
Ufuksuz pencereler bir ufuk çemberi içinde açılsa da
Maneviyat sahtekârlığı içinde maneviyatımız çalınır
Ve bağımız bir insanlıktan kopar
Canlı canlı yer, yer bizi toprak yetemeyiz düşeriz tohumumuz elverişli olmaz toprakta bitmeye
Yer bizi bitki kökümüz…
Evet, akıl mantık maddi manevi denk gelmelidir
Bu bilimdir
Her yerde her bitki yetişmediği gibi her yere her evde yapılmaz
Dünya yuvarlanır taş yuvarlanır
Devrilerek maddiyat bir maneviyatsız depremle
Vardır ardı yıkılır önümüz
Akmaz gönlümüz yetmez sevgimiz kırılır saygımız yetişemeyiz
Yetişemeyiz
Et iş emek iz kayboluruz
Hayat bağımız bir teneffüs su aş katık eşyamız kesilir.
Elektrik bir kısa devre aydınlık kesilirken hayatta bir kaos içinde bir gün bir depremle bir kısa devre içinde kalırız.
Hayatımızı sürdürebilmemiz için eşyamızı da sürdürebilir yapmalıyız.
Esnek ve akıllı binalar tasarlamalıyız.
Zenginlik tutkusu hayatımız içine kötü huylu bir tümördür.
Geçim derdi iyi huylu olsa…
Keza.
Zelzele.
El zelzele el elden insanlık bağı kopması misali.
İsabet.

Varsam
Sonsuz varım
Çoksam kopyalanmışımdır
Oluşmayan veya oluşamayan kopyalanır
Yalanla
Yalanla inanır
Vücut için madde bağımlısı inançsızken
Hayat için mal mülk bağımlısı inanırken
Direnen maneviyat biriktirir
Denge misali
Sıra gerçeğe ne zaman gelir
Bana
O kadar yalan içinde yaşarken doğruyu hemen nasıl geçerim
Başarısız
Ve yalancılar başarılı çıkar
Kopyalarım
Varsam Allah varım
Allah her şeyle vardır
Ve ben de her şeyle varım
Neden yalancılar var ya da kopyalar var
Çünkü oluşmak kopyalanmaktır
Doğrulup kalkmak
Yürüyüp koşmak
Hele konuşmak için
Peki doğruluk!
Durmak için doğru yerde durmak için
Düşünmek için
Her şeyi dönüştürmek için
Tek doğruluk düşünmektir.
Durup düşünmek.
Düşünceyi doğru ifade etmek içinse tercih meselesidir.
Yalancılar doğruyu kendine saklar veya saklamaz unutur.
Kendisi için yaşamaz.
Kopyalanır ve kendini başkalarına yaşatır.
Her şey Allah’ladır.
Ve Allah ile kopyalanır ve de çoğalırlar.
Haz ve tutku bir an önce kopyalanıp çoğalmaktır.
En masumu aşk en belalısı toplumla kopyalanmaktır.
Her türlü ideolojik ve dinsel ve de siyasal olanları tabi ki.
En sahtekârlarda yazarlardır belki.
Milyonları tek kalemde etkilemek isterler.
Belki yazarlar içinden çıkar dersek daha doğru olur.
En sahtekârlar için.
Ve ben teksem yalancı ve sahtekârlarda benim birer kopyamdır.
Ve bir yüzüm şeytandır.
Şeytanım çoktur ve eşyalarımda öğledir.
Anlaşılmadık bir şey kaldı mı?
İletişim ve de bilişim kopyalarım için birleşim şartına dahildir.
Öze dönüp tazelenmektir.
Ben ihtiyaç duymam değil ama ihtiyaç olmam.
Onlar bana ihtiyaç olur ben onlara ihtiyaç duyarım.
Yeniden kopyalanmak ve de kopyalanmaları için bir süreçtir.
Ölüm bu yüzden vardır.
Ben yeniden oluşmadığım için ve kopyalarım yeniden kopyalanmadıkları zaman ölürüz.
Bir başkamıza elbet geçer.
Yokluğumuzla var olduk ve yokluğumuzla var olmaya devam edeceğiz.
Ama devamlılık esastır.
Totalde tek var olan Allah’tır.
Biz Allah’la varız.
Allah da bizle yoktur.
Hepimiz ve her şeyimizle yoktur.
Var oluş ve yok oluş dengesi böyledir.
Var olan her şeyi her şeyin yokluğunun tekliği tartar.


Naki Aydoğan
Kayıt Tarihi : 11.2.2023 22:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!