Seninle karlı bir dağda,
Bir dağ evinde olmak vardı.
Yerler diz boyu kar, dışarıda tipi
Cayır cayır yanan şöminenin karşısında
Yerdeki halının üzerine serilmiş,
Kırmızı peluş bir battaniye
Üstünde biz,
Ellerimizdeki ince belli kadehlerde
Kırmızı şarabı yudumluyoruz
Şarabımsı dudaklarınla dudaklarım buluşuyor.
Islak dudaklarla öpüşüyoruz.
Kanımız alevleniyor,
Sevişiyoruz.
Tenine on-yüz-bin-milyon öpücük konduruyorum.
Ve sarılıp derin bir uykuya dalıyoruz.
Şöminede yanan odunların çatırtısı gittikçe azalıyor.
Ateş sönüyor.
Donuyoruz.
Aradan aylar geçip bizi bulduklarında,
Etlerimiz çürümüş ama,
Kenetlenmiş iskeletlerimizi ayıramıyorlar.
Tek mezara gömülüyoruz.
Bir daha ayrılmamacasına.
Ne dersin can?
Dağ evinde şarap içmeye var'mısın?
02 Temmuz 2004
Hikmet YakışırKayıt Tarihi : 3.7.2004 13:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!