Bozulmayan ne kaldı gız?
Beyindeki piller bozuk
Şerefleri eyledik buz
Ağızlarla diller bozuk
Göz var bakarda göremez
Ayak menzile varamaz
Sevgi gönüle giremez
Lôkma veren eller bozuk
Kulaklar var duyuyorda
Duyulmuyor diyiyorda
Ağız ekmek yiyiyorda
Gırtlaktaki yollar bozuk
Beytül mâli edip talan
Dünyayı zimmete alan
Sellerden geride kalan
Lığı olan miller bozuk
Rahmet gelir felâket der
Felâketi emiyor yer
Kalmamışki gözlerde fer
Akıttığı seller bozuk
Ateş suyu yakar iken!
Ama suya bakar iken!
Çay nehire akar iken
Karıştığı göller bozuk
Varmı: sahi bozulmayan?
Ezen gâni, ezilmeyen,
Haddelerden süzülmeyen
Halis çelik teller bozuk
Kiliseler mabed oldu
Ne o el papazı buldu
Mescide çan dolduruldu
Çalmıyorsa, ziller bozuk
Ezanlarda, salâlarda
Ana, teyze, halalarda
Körpe kızda, balâlarda
Pırıl pırıl yıllar bozuk
Mehmede Züleyha seyran
Sareyse afeti devran
Eyyûbca kurtlara davran
Ben sanılan çiller bozuk
Gaflet dolu! seherlerle
Altın,mercan,güherlerle
Mor menevşe, lâlelerle
Çiçek açan güller bozuk
Analarda şefkat meflûç
Harami harama huruç
Eyledikçe helâle suç
Diyenlerde eller bozuk
HÜLYÂ olup canı yakan!
Âşkı ilâhiye bakan
Kays ayağından akan
Dikeniyle çöller bozuk
Eşşek, beygir, katırlarla
Balta, nacak, satırlarla
Çabuk getir, götürlerle
Hisesiz meseller bozuk
İçi bomboş sadırlarda
Suni gönül hatırlarda
İsten, siyah çadırlarda
Keçelerle çullar bozuk
Mü’minlerde birer birer
Hayır diye işlenir şer
Tagutları zenn’eyle zer
Sikke sahte pullar bozuk
Evlât atasını görmez
Karı, kocaya el sürmez
Hikmetine akıl ermez
Evli, bekâr, dullar bozuk
Herkesten su içmez iken
Her köprüden geçmez iken
Saç tarağı seçmez iken
Tüysüz kalan keller bozuk
Bu asırda tek ben arttım
Kafamı batıla çarptım
Altmış sekiz kere tartım
Aylar noksan, yıllar bozuk
İSLÂMİ’ye fermanını,
Ulaştırıp, her yanını
Nurlandırarak canını
Dediğinde tûllâr bozuk
Kayıt Tarihi : 2.12.2014 11:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!