Var mı haberiniz? Şiiri - Harun Güven

Ey yüksek dağlarım, dumanlı başım,
Sırtta ki yükten var mı haberiniz?
Gözümde dinmiyorken kanlı yaşım,
Çağlayan arktan, var mı haberiniz?

Kime sorsam tek kelam bulamadı,
Başıma her türlü melam doladı,
Bir ateş düştü, bin çile yokladı,
Merhemim kimden, var mı haberiniz?

O bir sır olmuş hep, durur karşımda,
Gönül pazarımda, fikir çarşımda,
Bazı arzım da bazen de arşımda,
Gezip görenden, var mı haberiniz?

Dört yöne haber salmışım, gel deyi,
Her gece göğsüme düşen acıyı,
Nasıl anlatam içimdeki sancıyı,
Batar durmadan, var mı haberiniz?

Rızık desem, ona kefildir Allah,
Kulun rızkını; yazarmış her sabah,
Başka bendeki feyat, bambaşka ah,
Bilip duyandan var mı haberiniz?

Sevmek hoştur, insanlığın gayesi,
Kul aşktan beslenir, çoktur payesi,
Lakin benim derdin değil devası,
Gülüp geçenden var mı haberiniz?

Sevdaya sitem etmekse sözlerin,
Ne diye karardı geldi gözlerin,
Bir tek mısraya bedelmiş hislerin,
Aşık Harun'dan var mı haberiniz?