'Hâinliğe dağ dayanmaz! '
Diyen doğru söz eylemiş!
Düşmân yatmaz, dost uyanmaz;
Canın el'e göz eylemiş!
Var ha yürü bundan gayrı,
Farketmez hiç doğru, eğri!
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Can sevenin aktır yüzü
Hakkı bilir haktır özü
Yürekte demlenen sözü
Gönül telim saz eylemiş
_______________İrfan Karapınar
O kadar güzel söylemişsiniz ki,haddim olmayarak ben de bir dörtlük ekledim...Saygılar...
Coşkuyuda yürütmesini bilen, anlam kılan bir güzel çalışma örneği.Tebrikler saygılarla.
'OZAN İLO şaşma yürü,
Sakın ola bakma geri,
Düşünmeyip; Namûs, âr'ı;
Beni Hakk'a yoz eylemiş! .'
Ozanilo ne demişse yine doğru söylemiş...
gülce şeren
yüreğine kalemine sağlık ozanım.kaemin daim olsun.tam puan.
Sanırdım ki, has yürekçe,
Sakınırdım engürek'çe! *
Rûhum sokup Engerekçe;
Muhabbet tuz buz eylemiş!
Ozan ilo coşmuş yüreği*tebrikler yüreğine sağlık kutluyorum tam on puan selam ve saygılarımla
Kısa ve güçlü mısralar şiire muhteşem bir anlam kazandırmış. Tebrikler
Var ha yürü bundan gayrı,
Farketmez hiç doğru, eğri!
Tellâl tutmuş, arz'a çağrı;
Gizli, açık vâz eylemiş!
Zehirini dökmüş içten,
Aklı sıra kusmuş öçten!
Aklı kısa, uzun saçtan;
Kendine sor, az söylemiş
eyvallah can gardaşım güzel bir şiir meydana gelmiş öyleki ilavelik yeri bile kalmamış güzel bir sentez şiiri olmuş selamlarımla
Bilirim ki OZANİLO durma yürü diyen bu yürek durmadan devam edecek bildiği yolda inandığı gayede adım atmaya. Bu mısralar bunun işaretçisi.
İlhami agabeyin şiirlerini okumak hoş ama şiir altına bir şeyler aktarmaya gelince işte asıl zorluk orda. Öyle ya şiirleri hem mana bakımından hem bu mananın mısralara yayılışı bakımından ve de şiir tekniği bakımından muhteşem. Kısacık tebrik etmekte bana yakışmaz gibi sanki. En azından şiir daha fazlasını hak ediyor.
Hani şiirde ki mana , mananın mısralarla uyumu ve biçimine kısaca hayranlığımı belirttim ama bir şeyi de ilave ederek sonlandıracağım bu tebrik yorumumu. Öyle ki İlhami agabeyin şiirlerinde birde artı olarak övgü nasihat ve ibret var....
Tebrik ediyor selam ve muhabbetlerimi sunuyorum....
Yüreğine sağlık, kalemine kuvvet dolsun sevgili ozan, kutluyorum...
OZAN İLO şaşma yürü,
Sakın ola bakma geri,
Düşünmeyip; Namûs, âr'ı;
Beni Hakk'a yoz eylemiş! ..
OZAN İLO DOĞRUYU BİLİYOR ŞAŞMIYACAĞINDAN EMİNİM ....TAM PUANLA GÜZEL YÜREĞE SELAM OLSUN....TEBRİKLER
Bu şiir ile ilgili 14 tane yorum bulunmakta