Başı karlı Erek Dağı bildiğim Van nerede? ...
Bundan yarım asır önce geldiğim Van nerede? ...
Göremedim yok yerinde nerde bahçeli evler? ..
Gül kokulu mahalleler, yutmuş betondan devler...
Güller solmuş, bülbül susmuş, akmıyor Şamran suyu
Dilek tutmaya gelirdik, nerde Kemerli Kuyu? ..
Bir İskele Caddesi ki; bulunmazdı benzeri
..
Bir yol çıktı yıllar sonra, nasip çekti Van'dayım
Gençlikteki anıların Yeşerdiği andayım..
Yarım asır gelmiş geçmiş Anıların üstünden
Hâla taze ve ayakta, müthiş heyecandayım..
İskele'de, Edremit'te, Akdamar'da, Gevaş'ta,
Van Gölü'nün karşısında, belki de Sübhan'dayım..
Bulutlarla sarmaş dolaş bir haşmetli duruyor
..
Ses etmedik yüklediler, diyemedik ağır oldu
Biz çektikce eklediler, omuzumuz yağır oldu
Bu yük daha az dediler,yanan bizim bağır oldu
Ahı, ofu işiten yok, kulakları sağır oldu.......
Kimler yiye kimler doya, Sistem sağmal sığır oldu
Ne demişler kader buya, Biraz daha yoğur, oldu
Alan gitti kaldık yaya, Ne acayip çığır oldu
Sırtındaki bu yük ile Hergün dokuz doğur, oldu.....
Ne olduysa bize oldu,..
..
Bu da yarım asırlık bir çocuk şiiri.
İlkbahar geldi, yerler yemyeşil,
Temiz havaların kıymetini bil.
Oyna her zaman temiz yerlerde
Temiz hava şifa her türlü derde
Heryandan neşe bağrın tutuşsun,
Ürkütme kuşları gelsin ötüşsün
..
Koca Subhan Dağı başın dumanlı,
Gölün o yanından Van'a bakarsın..
Konumun heybetli, duruşun şanlı,
Uzaktan uzaktan bana bakarsın.
Bu ne azamettir, bu nasıl gurur,
Yorgun bulutlar hep tepende durur,
Günün ışılkları ilk sana vurur,
Beklediğin neki tana bakarsın.
..
Yapraklar değer dudaklarıma
Meyvesiz dallardan eğilir de
Haram korkusuyla uzanırım
İçim burkulur birden bire..
O yapraklarda kan olurum
Akarım damla damla eririm de
Sonra döner piman olurum
Dalları meyvesiz görürüm de...
Kasım 1959 Van-Başkale
..
Arslan Paşam'ın yanındaydım
Cenevizliler uğurladı bir heybetle Oltu'dan,
Erzurum'da Selçuklular karşıladı, Çifte Minareler'le,
Yüzlerce şaheserleri, istikbalime çıkmıştı
Bir avuç toprak götürmüştüm Abdurrahman Gazi'ye, Mısri Zunnun'dan
Leylekler, Şehidlerin kanlı gömleklerini taşıyorlardı yuvalarına
Nine Hatun'un, savaş nağmelerini işittim Aziziye'den
Selçuklular'ın Kümbetleri yolculadı Kars Kapı'dan
Hasan’ım, yolumu bekliyordu Peşinlerde,
Nefi, hiciv çekiyordu Bayram Paşa'ya oradan
..
