Van Duvarları Şiiri - Orhan Uravelli

Orhan Uravelli
17

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Van Duvarları

Aktamar viranesinden
göl sularına bakıyordum.
Çanlar yine çalıyormuş gibi
istavroz çıkarıyordum.
Bu zavallı adacıkta ağaçlarda
çiçekler esirler gibi dert yanıyordu.
Bağrına taş basmış yamaçlarda
Nemrut’un kulağından çıkmış
bir sinek oyalanıyordu.

Ahret sorusu sanki
acayip yazılar duvarlarda,
sırları da mezarlarda.
Burada artık ne ölen var
ne ölmeye gelen.
Yağız atın belindeki eyer gibi
ecel, bu tenha adaya uğramaz artık.
Ada değil, bir sitem mi ne…
Aslına bakarsanız İsa denen,
çarmıhta can veren o yaratık,
buradan hoşlanmazdı bence.
Ve zaten mabedi, haçı, duvarları
yüceltmez ki tenhalık, sağır sular, bir küçük ada;
inanana ne gerek bu işkence?

Baki ve ezeli hayaldir
suya düşmüş bu miskin ada,
fakat kim takar bu yalnızlığı.
karga ve şairden başka bu dünyada?
Neyse ki kader denen kancık,
buradan almış başını gitmiş
arsızca Bodrum’da bir yazlığa.
Şairin dudaklarından ve sapsarı dişlerinden
arda kalmış izmarit, sıkışmış taşın altına.
Erişkin ve pişkin
arka sayfa güzeli sararmış gazetede,
rüzgarda sallanıyor sola sağa,
yırtmaçları arasından
fışkırıyor dişi doğa.

(30.10.1992)

Orhan Uravelli
Kayıt Tarihi : 9.9.2005 19:25:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Orhan Uravelli