VAN
Kor ateşlerle dağladın yüreğimi Van
Eyledin yuvamı viran
Tamara nın Ah ı yakmış kavurmuş
Kalmamış yüce dağlarında
Ne orman ne fidan
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Güzellikleri ile harika ilin, harika simğelerinden birinin şiirini okumak güzeldi. Kıvançtı. Kutluyor , saygılar sunuyorum.
Van,Sen de benim gibi için için yan. O yürekten vurulan sevgi mührü yeter ..Yüce kaleme yüce sevgilerimle esen kalınız. Nazır Çiftçi Ankara 24.12.23010
HOŞ SIKMAYAN BİR ŞİİRDİ
KUTLARIM İNCİ HANIM
LİSTEMDESİN
Güzeldi İnci Hanım,
Sitem ve espriyi hoş bir şekilde kompoze etmişsiniz.
Şiirinizi ve sizi gönülden kutluyorum.
Saygılarımla,
Ünal Beşkese
Kor ateşlerle dağladın yüreğimi Van
Eyledin yuvamı viran
Tamara' nın 'Ah ' ı yakmış kavurmuş
Kalmamış yüce dağlarında
Ne orman ne fidan
Ne de duman
Sönmesin ateşin
Sen de ben gibi
İçin için yan.........
Nefis dizelerdi.Yazan kaleminiz susmasın.Yürekten kutluyorum.Selam ve sevgilerle.. 10 +ant.
Hüzünlü dizeler...
Geçmişin derin izleri kalmış kalbinizde. Her satır ayrı bir haykırış gibi... Anlıyorum, anlıyorum sizi ben... Bir kardeş olarak anlıyorum.... çaresizim, ellerim buz tutmuş... mevsim sanki kara kış gibi... Şiiriniz dertlendirdi beni, kaldım olduğum yerde....+...+.... sonsuz sevgilerimle...Ağbeyin.....
Gözlerinizi kapatır mısınız lütfen...
Kapattınız değil mi?... Şimdi koskoca bir denizi andıran Van gölünün kıyısında olduğunuzu hayal edin. Biraz ilerde görünen kara parçası Akdamar Adası... Bir eski eser. Taş yapı. hayal edebiliyorsunuz değil mi?..
Şimdi çok sessiz olun ve ruhunuzun derinliklerine yansıyan bir sesin geldiğini duymağa odaklanın. Gölün derinliklerinden 'AHHH!!!... TAMARAAAA!!!... ' haykırışlarını duyuyor musunuz?...
Dalgaların hışmına, rüzgarın öfkesine karışan Tamara'nın nidalarına ne dersiniz?.. 'BEKLE GELİYORUM!!!...' diyerek suya dalan perilerden daha güzel bir kızın, sevdalısına kavuşmak için kendini tereddüt etmeden hırçın dalgaların koynuna bırakışına şahit olabiliyor musunuz?...
Bu kısa hikayeyi okuduktan sonra bir kez daha gözlerinizi kapatın ve tekrar hayal edin lütfen...
Şimdi şiir dostumuzun güzel şiirini bir kez daha okuyun. anlam farklılığını, derinliğini anlamamak mümkün mü?... Hem de koskoca bir hikayeyi bu kadar kısacık dizelere sığdırarak anlatmak...
Ne dersiniz, gerçekten bir maharet değil mi?..
Tamara’nın ateşi gönül ülkesinin yeşilliklerinin belalısı olmuş, yakıp kavurmuş ortalığı. Gölün suları bile söndürememiş o ateşi..
Van kelimesine uyaklı güzel bir şiir olmuş. Anlam bütünlüğü mükemmel. Ahenk de zaten çok hoş. Rahat okunacak ve akılda kalacak bir şiir.
Şairemize, İnci Hanımımıza içten teşekkürlerimle.
Dostça ve sağlıcakla kalınız.
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz, sayfalarımızda göz iziniz olsun efendim.
'GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ'
Beğeniyle okudum bu güzel şiiri... Konusu ve anlatım akışı harikaydı... Gönülden Tebrikler.. Saygılarımla.. Halim AKIN 10 PUAN+ANT
Kısa dizelerinizle her zamanki gibi anlamlı ve etkileyici bir şiir sunmuşsunuz.Dost yüreğinizin güzel kaleminin ucu hiç tükenmesin.Sevgiyle kalın...
Harika bir şiirdi; çok büyük bir haz alarak okudum...Tebrik ve selamlarımı bıraktım...
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta