Günün birinde askerler hummalı bir çalışmaya koyulmuş. Hattı zatında onların bu kadar çalışmalarına hiçbir gerekte yokmuş. Ama nerden bilsinler.
Komutanlar askeri birliği ziyaret edip birkaç askere, birkaç soru sorup oradan ayrılacaklarmış.Tören alanında tüm birlikler komutanların gelmesini heyecan içinde beklerlerken, birde ne görsünler, makam arabalarıyla peş peşe tören alanına girmezler mi.
Resmi geçit hayırlısıyla başlamış.Tören havası coşku ve sevinç içinde ilerlerken, işte tam o sırada komutanlardan biri gelmesi için bir ere işaret eder, asker hemen gelir emredersiniz komutanım der.
- Komutan sormuş,
- Deve mi büyük fil mi?
- Asker,
- Tabii ki fil büyüktür komutanım.
- Bunun böyle olduğunu nerden biliyorsun?
- Asker,
- Bizim orada öyle söyliler..
Birliğin tam orta yerinde ki, her hangi bir askere gelmesi için işaret eder.
Asker gelir elpence hazır durur.
- Komutan sormuş,
- Çakal mı büyük kurt mu?
- Asker,
- Kurt daha büyüktür komutanım.
- Onun büyük olduğunu nasıl biliyorsun?
- Komutanım bizim ora da çok olurda.
Son bir soru daha sormak için, rasgele bir diğer askere işaret etmiş.
Asker hemen gelir, içinden içinden demiş ki:
Allah’tan zor sorular çıkmıyor, hep hayvan sorusu soruluyor. İnşallah bende yakayı kurtarırım.
Gelen asker hiçde şanslı değilmiş. O uçra bir köyden gelmiş, öyle bir köy ki yolu,suyu,okulu yokmuş. O işitmemiş duymamış bir çok şeyleri…
- Komutan sormuş, sen söyle asker?
- Gorbacov mu büyük Regan mı?
- Asker,
- Biraz düşünmüş sonrada komutanın yüzüne bakarak:
- Vallahi komutanım ben böyle............. görmemişem.
Mersin / Mut 2000
Ali Kılıç KakizKayıt Tarihi : 29.6.2006 18:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!