Vallahi Şiiri - Eymen Erdem Akça

Eymen Erdem Akça
97

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Vallahi

Sahipsizim bu gece yoksun gene yanımda
Ümitsiz ruhum ile seni bekliyorum...gül!
Tıkanış ve ürperiş sessiz işler kanımda
Yolum uzun gözükür...sensiz viran bu gönül

İsyankar ruhumda son... belki bir başlangıç var
Iskartaya çekilmiş belki en son yiğidim
Elimde bir pasaport ötelere kaçış var
Ahirete müştakım...dünyadan yok ümidim

Sevmedim...sevemedim...ben buralı değilim
Vatanımdan ayrıydım...artık sılaya sefer
Beni bekler ötede infak ettiğim kilim
Benim için çağlasın...bana aksın Nilüfer

Göllere vurgun ruhum sükunu bulacak mı
Akasyalar, söğütler dallarını sarkıtsın
Bir nazlı nehir ruhum ummanı bulacak mı
Ruhuma bin bir dere yüreğini akıtsın

Ben kendimi aşamam...ellerimden tutuver
Susuz bir çöle sefer...kim bilir ne çok hasret
Çöl! Beni alev alev bağrına bas yutuver
Kurtulayım dünyadan...bitsin artık bu gurbet

Sensizliği yaşadım gecede, yolculukta
Sessiz, sakin gemiyim...dalga dalga kederim
İsyanlarda kaviyim çok zayıfım kullukta
En ıssız limanlarla bir yazılmış kaderim

Uçuşan hayallerin kollarında uyudum
Damla damla içime yağmur yağdı eridim
En acı hakikati bir güvercinden duydum
'Sevgi gayrıya haram, ben yalnız O'na verdim'

En gizli umutların dayandığı son nokta
Varlığınla mesrurum, zuhurunla ben varım
Ey varlığın sahibi! Sana erdim bir okta
Güzellik sende yalnız...sanadır intizarım

Akarsular gibiyim...sessiz, sakin inlerim
Kan çanağı gözlerim ay ışığı hayranı
Bir yorgun sabah vakti sessizliği dinlerim
Çekilmiş yüreğime...susmuş kalmış her anı

Damlara konup uçan güvercinler misali
Kıpır kıpır yüreğim, oynar durur yerinde
Ne müthiş nehirlerin denizlerle visali
Dalga dalga çarpışlar özlemle her birinde

İçi kovuk ağaçtan yere düşen her parça
Sanki kalpten düşen kor...bir vuslatın eseri
Toprak olmak yeniden...ve dönüşmek ağaca
Kıvranan ruhum sanki gezip duran serseri

Yol olur emelime, erişilmez günlere
Kızgın çölde kum olmak...yanıp yanıp kavrulmak
Sitemim yarınlara, bugünlere, dünlere
Bir deli rüzgar ile diyar diyar savrulmak

Uçtum...uçtum uzağa...bilmediğim bir yere
Ne bir tatlı güvercin, ne de nazlı bir kuştum
Ayrıldım vatanımdan vuslatımı kim vere
Engel oldum yolcuya yorucu bir yokuştum

Beni ışıtma güneş! Karanlık bana vurgun
Gecenin yüreğinde helecanlı son vuruş
Ben miyim ötelere köhne dünyadan sürgün
Hayatın bir yerinde apansızın bir duruş

İnci gibi parlayan bakışlarda farklılık
Yankılanan her seste o meshur sesi bulmak
Sonsuzluk...hayaliyle olsa bile mutluluk
Bir kapıdan savrulup ötede O'nun olmak

Çırpınıp duran rüzgar bir şey biliyor gibi
Hicranına alıştım, vuslatına yabanım
Evet buldum gerçeği...kimdir Varlık Sahibi
Yalnızca Sen gerçeksin...ben kuyruklu yalanım

Daldan düşen her yaprak bir acının çocuğu
Dağlarda açan çiçek nelere hasret duyar
Bilinmez dünyalara varlığın yolculuğu
Her acıda bir çocuk günahlarını yuyar

Susuz çeşme hasreti beni yakan hasretlik
İçim dolu...akamam...bağlandım bir noktaya
Ağrılı bir sadefim...yüreğimde bin delik
Denizden yansır ahım gökte kıvranan aya

Felek benimle döner...başı bulanmış suyum
Elimde bir ayrılış anının son teması
Kainatın nizamı hüznümle buldu uyum
Yüreğimde Havva'nın o en haram elması

Sesim durgun su gibi titrer her bir gülüşte
Ne mutludur çiçekler her rüzgar esişinde
Bin saadet gizlidir ağlayarak ölüşte
Yüz bin ah var gündüzün geceyi kesişinde

Kıpkızıl afakımın kararttığı o sular
Akar, durur sessizce...halinden memnun gibi
Bilinmez ki dalgalar sahilde ne arzular
Çarpar durur ha bire göğsüne mecnun gibi

Yıldızlar geceleri peçe çeker yüzüne
Arsız arsız peçeyi bazen aralıyorlar
Nice göze bir ışık...bakmaz mısın özüne
Gönüllerin yüzünü nurla hareliyorlar

Akanyıldız sözlerim bir parıldar kaybolur
Söz burcundan görünür...yıldızların dileği
Yüzlerinden okunur...bir meçhulde gayb olur
Esaret zincirinin ölür nazlı meleği

Hilali bekleyenim...her ay umut kapısı
Çekirdeğim toprakta sabırla bekliyorum
Her seslenişte rüzgar yırtılır aşk tapusu
Gönlümde bir fırtına, bin tufan saklıyorum

Yıkılan her bir ağaç 'Bir'e doğru yol alır
En onulmaz yaralar iyileşir bir anda
Kuruyan çaylar bile rahmetle dalgalanır
İsteklerin bittiği o en kudsi mekanda

Beyaz bir sayfa gönlüm karalanmak istiyor
Çaresizlik her yerde istekler sonsuz olmuş
Bin güçlüğün içinde bir saadet yatıyor
Belki en çok hasretle denizdeki tuz dolmuş

Eriyip öyle kalmak asırları bilmeden
Değişken zamanlarda bir sitem edip O'na
Erişmemek sonsuza bir defacık gülmeden
Yaklaşmak bir acının tufanı ile sona

Titreyen bedenlerde en son nöbet göründü
İki deniz bir oldu ve yeniden ayrıldı
Ve gece gündüz ile birbirine büründü
Ve hayırlar şerlerden silkinerek sıyrıldı

Pamuk gibi savruldu devasa dağlar, taşlar
Ve burkuldu yürekler...bayıldı günahkarlar
Hayret dolu şükürle öne eğildi başlar
Ve o gün geldi dendi " Yıkılsın tüm cidarlar..."

Çatır çatır gökyüzü...dökülüverdi sema
Artık hesap vaktidir kurulsun mizan bugün
Daha ölmek yoktur hey...beka bulduk bâdemâ
Sonsuzluk hayalimin gerçekleşeceği gün

Atıp kitap defteri O'na koşacağım ben
Hesap varmış bana ne...benim hesabım O'na
İşte geldim Sahibim...bak şu kalbimde tek sen
Tek sen varsın diyerek ereceğim en sona

Sende yok olayım ah ne olur beni yok et
Ne cennet ne cehennem...gözüm yoktur billahi
Neyleyim hârı-dârı heyhat bulmuşum seni
Seni istiyorum ben...yalnız seni vallahi

- Kayseri

Eymen Erdem Akça
Kayıt Tarihi : 6.1.2003 14:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Hakiki Sevgiliyi arayan hüzünlü ve yaralı bir kalbin feryadlarıdır... Her yapılan haklı dua gibi bu dua da gerçekleşecektir... Kim bilir belki de bir Aralık ayında...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ayhan Faruk Gökçül
    Ayhan Faruk Gökçül

    yorumsuz

    Cevap Yaz
  • Ell Uyguni
    Ell Uyguni

    okudukça hoşuma gitmeye başladı.acip


    İnsan sevince

    insan sevince ellerinden
    dökülmezmi sayfalara
    sevgi yüklü satırlar
    birer birer
    insan sevincediz çökmezmi
    önnünde ömrü aşan asırlar
    birer birer
    insan sevince diner
    geçip giden yıların gözyaşları
    insan sevincediner
    ömrünü çürüten
    yıllanmış telaşları
    karanlığın kabusu
    kalplere muştu gibi
    insan sevince siner
    insan sevince her gece
    gökyüzündeki yıldızlar
    akıp akıp sabahlara dek
    avuçlarına iner
    insan sevince bulur sahibini
    durmadan yıllardır
    arayıp bulamadığı
    eşsiz hüner

    Mustafa Uygun

    Cevap Yaz
  • Recep Özcan Çalışkan
    Recep Özcan Çalışkan

    bir nefeste okunamayacak kadar çok güzel duygularla işlenmiş kaleminiz daim olsun saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Ell Uyguni
    Ell Uyguni

    çok güzel de accıcık uzun

    bir kadını sevmek isterdim

    bir kadını sevmek isterdim
    saçlarına dokununca
    yıldızları tutacak
    gözlerinde boğulup
    son nefesi verirken
    dudaklarında tekrar hayat bulacak
    bir kadını sevmek isterim

    bir kadını sevmek isterim
    başını göğsüme koyduğumda
    kalbimi durduracak
    ellerini tuttuğumda
    yağmur yağmur yağacak
    bir kadını sevmek istedim

    bir kadını sevmek isterim
    karanlıkta sessiz sessiz ağlayan
    içinde her an fırtınalar kopsa bile
    gözyaşlarına kilit bağlayan
    bir kadını sevmek isterim

    bir kadını sevmek isterim
    ismi....... kalbi duygu yüklü olsun
    bir kadını sevmek isterim
    hayatım hayatında
    sönmeyen hayat bulsun

    Cevap Yaz
  • İbrahim Halil Seven
    İbrahim Halil Seven

    Boşuna dememişler kalemin ucu kılıçtan sivridir diye.Kaleminle yürekleri deştin dost!..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (13)

Eymen Erdem Akça