Biz zıt kutupların birbirini çekmesi gibiyiz. Sıcak ile soğuk, siyah ile beyaz, gece ile gündüz gibi tezatların yansıması. Hiç ortak yanımız yok. Buna rağmen ne sen bensiz, nede ben sensiz olabiliyoruz. Eksikliğimizi yada yaşayamadıklarımızı yaşıyoruz. Yaşamak istediğimiz diğer yarımızla.
Sen buz dağının görünmeyen bölümü, ben gün yüzündeki. Duyguların gizlendiği derinlikler. Sen hüzün kuşlarının çığlıklarıyla konuşurken. Ben turnaların, kurmaların sevdasını yaşarım. İşte yaşamak isteyip de yaşayamadıklarımız bizi birleştiren. Bu nedenledir ki, sen hırçınlığının dalgalarında sürüklenip, yorulduğunda sığındığın dingin limanım.
Akıntıya kapıldığım duygu denizinde avare avare gezinirken acımasız oltana sakin balık olarak takıldım. Çırpınışlarımla kurtulmaya çalıştığım anda, dokunuşunla acımasızlığın ile kapattığın sakinliğini ruhuma geçiriyordun farkında olmadan.
Bir balıkçı barınağında, kasadan masalar, kadeh olan çay bardakları, teneke içinde yanan ateş, plaktan yükselen müziğe eşlik eden alevlerin dansın odun çıtırtılarına karışıyordu. Hazırladığın bu mekânda, kurduğun çilingir sofrasının konuğu idim bu gece.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Güzel bir deneme. Artık öyküye evrilmeli dilin de törende uygun öyküye. Sıcacık yüreğini kutluyorum.
Valizi ile gelmeyen daha yüklü bir yürekle gelirmiş, yükünü nasıl bırakır bilinmez....kutluyorum , saygılarla...+....
Aslında rüzgar aynı rüzgardı, ama yönünü belirleyecek yelkeni bulamamıştın.
Gideceği yönü tayin edebilmek en önemli etken, gerisi kendiliğinden gelecektir zaten,anlamlı,güzel çalışmanızı kutlarım.
YOLCULUĞUN VALİZSİZİ DAHA GÜZELDİR. SİZİ KUTLARIM EFENDİM.
güzel!!
Hâlâ anlayamıyorum nedendir seni düşündüğüm yabanıl gecelerin ortalarında hep içime acıların çöker... Her gecenin içindeki saatin gonk vuruşundaki akustik, sanki içimi titretir, sanki acıların kol kola üşüştüğü bir seremoni çemberinin etrafında kalır benliğim...
mustafa yılmaz
ant+10
teşekkürler...
saygılar...
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta