Su berraktı önceleri,
Sonra dağdan toprak, buluttan yağmur geldi.
Yağmur şeffaftı, içinin ne olduğu belliydi.
Toprağın kahve siyah arası rengi vardı,
Yani görebildiğimiz kadarıyla öyleydi.
Göremedik ki biz, sadece bakardık..
Onu da sonraları fark ettik.
Yağmur damlası düştü toprağa, çamur oldu.
Yine iyiydik, çamur olduğunu fark edebilmiştik.
Berraklık hafiften gidiyordu sanki
Hep gürül gürül nehrin işiydi bunlar
Çamurda durur mu, durmadı tabi.
Toprakla kaynaştı az biraz.
Yetmedi, ikisinin arasına tohum attılar.
Tohumken çiçeğin güzelliği anlaşılmazdı.
Önce yerin dibinde kendini bilecek,
Sonra güzelliği dillerde dolaşacaktı.
Geç anladı bunu, vakit anlamazdı ama;
O sadece geçmekle yetindi.
Toprak suyla, çamur oldu; kurudu yine toprak oldu.
Suyun bulutla dansı yağmur yetişti hemen,
Bu böyle devam etti..
Tohum yerin dibinden anca çıkabildi,
Güzelliği de peşinden öylece geldi.
Ama önce yerin dibine girmesini bilecekti.
Fıtratında vardı, bilmesini de bildi.
Kayıt Tarihi : 28.2.2016 15:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!