vaktidir
akşam güneşinin
açılmayan kızıl güllerinin
savrulmamış kül
dökülmemiş perçem
kınında kılıç
vaktidir
yağmur yemiş tohum titremesinin
tutulmayan ses
sahipsiz çığlık
adsız yüz
vaktidir
yeşil bakışlarda yolla durmuş sürgünlerin
kızıl ufukta hüzün
adımlarda derin uçurum
uzun uzun kayboluş
vaktidir
kısır sabahlarda tuzsuz nehirlerde çoğalmanın
soğuk suda ansız ölüm
yorgun atlarda soluk sesi
nefes vermeyen sorgusuz pusu
tehlikeli sularda yüzdüm
bıçkın rüzgarlar esti üstüme
aşılmaz dağları yol ettim
eşkıya dediler
fermanlar yazıldı ismime
savrul savrul ey yüreğim
artık boyun eğmeyelim
damıtılmış suların yakarışı bu
kaybolan tüm seslerden öteye
savrul ki
deyişsin hep anılar
silik resimler renklensin
her sese kimlik verilsin
ağıdın kılıfı yok
dilin dikeni bol
savrul ki
çatlasın kaldırımlara düşen
hain gölgeleri
titresin sarhoş naralarda
aşkın tadı
savrul ki
çılgına dönsün
o gem yemiş sular
gölgesinde kaybetmesin
kimse kendini
tutulacak el yok
sallanan kuyruk bol
tehlikeli sularda yüzdüm
bıçkın rüzgarlar esti üstüme
aşılmaz dağları yol bildim
eşkıya dediler
fermanlar yazıldı ismime
Kayıt Tarihi : 18.3.2007 21:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!