Lodos olup, poyraz olup yüreğimde fırtınalar koparan
Ayları, seneleri kenara ittim
Bu gece
Seni sende yaşayarak
Geceye sığdırdım
Ömrümü
Ürpenen bedenimde
Ey can özüm
Serhat gülüm
Seninle varolmak
Çok güzel
Bakışların
Kirpiklerin arasından süzülen
Işığı sana vuran
Bir tutam
Dolunayı gibi
Ne muhteşem biran, bu an
Mağrur
Gülüşün dünyamın
Baharı
Yazı
Lambaları çoktan sönen
Bu kentin
Uçsuz bucaksız
Kırlarındaki çiçekler gibisin
Gecemin gökkuşağı
Sen kokan
Papatya yaprağında
Dokunuyorum dudakların kıyısına
Saatler sabahı çalıyor yine, hiç sana doyamadım
Hasret dolu gecemde susan yüreğimdir, sana dokunan
Zaman daraldı, vakit şimdi gece yarısı
Ey canımın yarısı
Fena halde çok duygusallaştım
Vakti-zamanını bekleyen
Bu gece
Sen bana sarıldıkça
Ben de sana
Dans ederek
Şahlandılar
Kızıla boyanan yıldızlar
Dört nala
Bu gece
Oysa, ben uykuyu
Çoktan unutum
Her gün
Günü, gece olsun diye
Çok seviniyorum
Çünkü kollarıma geliyorsun
İçimde mahsenlemiş
Tüm karanlığı, sen yıkarken
Saatler sabahı çalıyor yine, hiç sana doyamadım
Bu gece, sevda denizime açtığım beyaz yelkenlide
Bitti gönül kırgınlığım, bu gece
Seni sende yaşarken
Yüreğim
Mavi yıldızlara bakarken
Sonsuzluk kadar güzelliğini
Gülümsemeyen
Sevgi dolu gözlerini
Masmavi dalgalarda öperken
Umut tadında avuç, avuç
Nefesin
İçime aktı
Denzin
Alaca karanlığında
Yakamozlara gülücüklerini yansırken
Sıcak ellerin
Bu gece karanlığı yırtı
Kolların beni kucaklarken
Koynunda
Kokunla uyumayı, her şeyden çok istedim
Saatler sabahı çalıyor yine, hiç sana doyamadım
Mehmet Çobanoglu
21.06 2021
İstanbul
Mehmet Çobanoğlu
Kayıt Tarihi : 21.6.2021 00:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!