Bir sahur vakti
Vakit gece..
Kainat sus pus
Birden kendimi Ceziretül-arap'ta buluyorum
Uzaktan takip ediyorum..
Yüreğimde bir heyecan
Bir kalabalık..
Efendim (sav) mescidine gidiyor
Yol veriyor ashab
Yollarına güller seriliyor
Etraf misler gibi cennet kokuyor
Kâinatın Sultânı güneş gibi doğuyor karanlığa
Kâinatı aydınlatıyor nuruyla
Eller yüreklerde
Kalpler kuşların kalbi gibi atıyor
Bakıyor güzîde arkadaşlarına
Şefkâtin doruğundaki gözleriyle
Hiçbir fânide olmayan kapkara gözleriyle
Nazar ediyor dâva arkadaşlarına
Sevgi dolu yüreğiyle
Bir feyiz atmosferi sarmış dört bir yanı
Bir cezbe hâli hâkim mübârek bedenlerde
Saadetlerin en güzelini yaşıyor kutlu ruhlar..
Ve ilerliyor Kâinatin sultanı
Duruyor gözümün nuru dediği namazına
Arkasında saf saf duruyor melekler ve ashâb i kirâm
Bir ses geliyor Güllerin Efendisinin yüreğinden
Kaynar suyun fokurdaması gibi bir ses
Tanımıyor kimseyi o anda
Rabbiyle başbaşa
Aşk, haşyet, korku, ümit çemberinde
Dünyanın kapıları kapanıyor
Cennetin kapıları açılıyor
Biricik sevgilisiyle arasında hiçbir engel kalmıyor
Ağlıyor ağlıyor..
Gözleri rahmet boşaltıyor
Aşkın pınarında sırılsıklam oluyor
Cennet lisânını okuyor, okuyor..
Ashab ve melekler lütfa gârkoluyor
Hz. Ömer, Hz. Ebubekir,Hz.Ali
Hz.Osman, Hz.Bilâl i Habeşi
Sad bin Ebi Vakkas, Zeyd Bin Hârise
Ve daha nice gökyüzündeki yıldızlar gibidir dediği sahabeleri
Cennet sofralarından lezzetleniyorlar
O an öyle bir dönüyor ki dünya
O şekilde ne dönmüş ne de dönecek
Hû'lara karışıyor meleklerin âminleri
Mevlevî edâsında sonsuzlukla yarışıyor dünya ekseni
Bir coşku var evrende, kâinatta!
Alemler padişahını taşıyor dünya
Âşık güzeller güzeline
O varken yüzü gülen dünya
O'nunla kutlu zaman dilimlerini doyasıya yaşayan dünya
O gidince kimbilir ne acılarla doldu bu dünya!
O yüzden mi bu ümmeti güldürmez dünya?
Aşkla kılınan namaz
Şevkle edilen dua
Sonrası meleklerle sergüzeşt!
Minberine çıkıyor
Başlıyor ulvî sohbetine
Birden üç defa amin amin amin diyor
Ashab soruyor bu hâl bitince
Buyuruyor Alemler Padişahı
Cebrail as yanıma geldi
Ya Rasulallah benim söylediklerimden sonra
amin de!..
Anası babası yanında yaşlanıp da onların rızasını alamayan,
Senin adın anıldığında sana sâlat getirmeyen,
Ramazan ayı geldiğinde Allah'ın rızasına eremeyen,
Mahşer gününde yüzleri üstünde sürünsün..
Amin dedim ben de..
Bu nasıl bir fırsatlar zinciriydi ki
Nasıl bir kazanç kapısıydı ki
Kaçırılmaması için uyarı geliyordu
Sağnak sagnak lütufar yağıyordu da
Israrla ben istemem diyenlere miydi ihtâr..
Rabbim nour eyleme bizi bu nimetten mahrum
Ruhlarımız eylemesin bedenlerimize intizâr!
Ana babanın rızası,cennet!
Rasulallah' a selavat, cennet!
Ramazan'ı ihyâ,cennet!..
Ötesi mağfiret, rahmet, lütuf,bereket
Cehennemden azâd oluş
Daha da ötesi cemâlullahla şereflenmek
Öyle bir saadet ki cennetlerde sonsuza kadar kalınsa bile duyulamayacak bir haz Cemâlullahı seyretmek
Sonsuz saadete ermek..
Dertten,kederden,hüzünden âzad olmak
Her daim sevinçle neşeyle dolmak
Sonsuza kadar mutlu olmak..
Ahh Efendim!
N'olur tut ellerimizi
Bırakma, bırakma biz boynu bükük ümmetini
Kevser havzının başında beklerken tut elimizden,
Çek al yanına sana inanan biz mahsun ümmetini!
Ve nolur şefaatinle şereflendir cümlemizi Ey sevgili! En sevgili!..
Selva Durmazemir
Kayıt Tarihi : 20.5.2018 12:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)